30 Eylül 2013 Pazartesi

Kimyon da ekipte...


ÖNCE 




                                                                      ŞİMDİ ....
İnşallah ilerleyen günlerde bir çok güzel fotoğrafıyla size "merhaba! " diyecek benim yakışıklı oğlum !
 C.tesi günü ilk aşısını oldu. "Gık! " bile demedi maşallah !

Telefonda pek hevesli görünen ama 2 gün almaya gelmeyip üstelik bir haber de vermeyen ,ben arayınca da "vazgeçtim maalesef ! " diyen ablasına teşekkür mü edeyim bilemiyorum....

Avuç içi kadar bu melek daha... Nasıl bir sevgi bu Allah'ım ? Bu sabah beni öpücüklere boğdu.İlk görsele dikkat ederseniz parmaklarımı yalıyor...

Yalnız hiç aklıma gelmeyen bir şey oldu. Keşkül Kimyon'u istemiyor. Her karşılaştıklarında olay yapıyor. Sabırla alıştıracağız artık. Anlayacağınız çok işim var çoook !!!!

Herkese çoook güzel bir hafta dileriz,kalın sağlıcakla!

26 Eylül 2013 Perşembe

Mutlu hafta sonları !



Sen ver bakalım daha "Yuva Aranıyor ! "ilanlarını. Ben çoktaaan yerleştim bu eve :)

Herkese gönlünce geçecek  mutlu bir hafta dilerim.
Benimki şimdiden belli;yemek ye ,oyna ,uyu,yemek ye ,oyna , uyu...

Not: Kimyon oğlan da yuva arıyor,almak istediğini söyleyen kişi son anda vazgeçti (alışıldık hikaye ) ...
Aklınızda bulunsun!

21 Eylül 2013 Cumartesi

KİMYON OĞLAN !

Sokaklardaki ,barınaklardaki bütün evsiz kedi köpeklere yuva bulmadan huzura kavuşamayacağım. 

Yağmur yağınca,yağmayınca ; çok sıcaklarda,çok soğuklarda hasılı her koşulda onları düşünmeden ,açlar mı,susuzlar mı,üşüyorlar mı,işkence görüyorlar mı diye onları merak etmeden tek bir gün geçiremeyeceğim.

Evdeki çocuklara güvenli ve konforlu bir ortam hazırlamadan seyahate çıkamayacağım. Hatta onları anneme,oğluma emanet etmiş dahi olsam her gün nasıllar ,yemeklerini yediler mi,Keşkül zamanında dışarı çıktı mı,Tagaddi gece eve döndü mü diye sormaktan kendimi alıkoyamayacağım !

Bizim sitede kedi nüfusu giderek artıyor. Sitenin etrafı parmaklıkla çevrili olduğu için ve sürekli güvenlik görevlileri tarafından kovalandıkları için köpekler içeri giremiyor dolayısıyla bahçeler kediler için sokaklara oranla kısmen daha güvenli... İki komşu kedilere düzenli mama veriyor,komşumun dünya tatlısı kızıyla işbirliği yaparak yakalayabildiğimiz dişileri aşılatıp kısırlaştırıyoruz. Tüm bunlar için hiç kimseden ne maddi ne de manevi destek görmediğimiz gibi bir de biliyorsunuz başta site yönetimi olmak üzere diğer komşuların tepkisini alıyoruz. Açıkça değil ama arkamızdan söyleniyorlar. Eşim sağlıkçı olduğu için "kedi tüyü sağlığa zararlıdır" teranesini yutturamıyorlar ama "bahçede rahat rahat oturamıyorlarmış,yemek yiyemiyorlarmış,her yer kedi pisliği kokuyormuş " muş muş da muş muş...
Keşke ben şu satırları yazarken beni görebilseydiniz klavyem kucağımda ben kış bahçesindeyim ve omzumda bahçemde doğum yapan Halime'nin tekiri bana şarkılar söylüyor , (Keşkül kıskançlıktan deliriyor o başka )

3 gün kadar önce sabah bir kalktık ki kapımızda boyu bir karış bile olmayan ,yarım kilocuk bile çekmeyecek ağırlığıyla neşeli ,yaramaz ama bir o kadar şirin Sarman oğlan maviş maviş bize bakmıyor mu? Evde kuru mama yoktu,"beceremez yemeği ama bi deneyeyim " dedim önüne kuru mama koydum baktım katur kutur yemeye çalışıyor. Bahçenin müdavimleri buna yemek yedirmiyor -doğal olarak- bizim girişe aldım başını bekledim yedirdim,tazecik su içirdim. O kadar tatlı ki adını Kimyon koyduk :)
O gün bu gündür kapıdan ayrılmıyor ,çok mutlu ama .... Başta Karapati onu hiç sevmedi. Keşkül de memnun değil . Gerçekten bahçede kadrolu 7 kedi oldu,nereye kadar ?

 Gücüm daha fazlasına yetmiyor. İş önlerine bir kap su bir tas mama koymakla bitse neyse. Evdekilerle temasta bulundukları için hepsinin aşılarını yaptırmak ,daha fazla üremelerine engel olmak ve yaşam kalitelerini artırmak için kısırlaştırmak ve sonra onlara bağlanmak... Bu beni aşmaya başladı. 

En azından yavrulara yuva bulmak zorundayım,erişkinlerin artık şansı yok!
Kışı bizimle bahçede kendileri için yaptıracağımız kedi evinde geçirecekler...




Bu da bizim Kimyon oğlan ,çok hareketli olduğundan fotoğrafını  bir tek  mama yerken çekebildim.

Herkese güzel bir hafta sonu dilerim!


14 Eylül 2013 Cumartesi

Ah Kömür ahhh !!!


Bu kız öyle enteresan bir tip ki sözcükler onu anlatamaz.
Bir yılı aşkın bir süredir tanışırız kendisiyle. Ara ara beni terkeder günler haftalar boyu görünmez. Yaz sıcaklarında ara verdiğimiz yürüyüşler nedeniyle hangi deliğe girdiğini anlamamız da mümkün olmaz. Yalnız eşimle ne zaman " Kömür yine yok ortalarda " desek bir bakarız yaralı ,bereli ,per perişan çıkar gelir. Soluğu veterinerde alırız. 

Öyle böyle yaralanmıyor . İlkinde 10 gün yoğun bakımda kaldı . Karın kısmından koca bir parça kopmuş yara enfekte olmuş. Yoğun antibiotik tedavisi ve sayısız dikiş neticesinde evde kavga dövüş yaptığımız pansuman sonucu iyileşti. Bu süreçte gerek tedavi gerekse pansumanlar o kadar çok canını yakmıştı ki bizi görünce kaçmaya başladı ve düzelir düzelmez bahçemizi terketti gitti. Çağırdık çağırdık yok,tam umudu kesmiştik ki bu kez yanağı ve boynu parçalanmış bir deri bir kemik kalmış şekilde yeniden geldi. Görenler" yaşamaz !" dedi. O kadar feciydi yani. Yine tedavi ettirdik. Ben bile umudu kesiyordum ki çok şükür yine toparlandı. 

Bu hafta  başı da her iki ayağında derin olmayan yaralarla çıktı geldi . E pes be kızım ! Bi rahat dur ya!

Bunca  kaç göç onu yormuş olmalı ki şimdilerde sabah akşam uğruyor ,mama dağıtımı esnasında diğer kedilere -kendi yavrusu dahil- kıhhh ! eşliğinde" çat çut !" iki pata atıyor ve  mamasını yedikten sonra gözden kayboluyor. Bağlasak durmaz öylesine düşkün özgürlüğüne. 

Tüm bu başına gelenler köpek düşmanlığı yüzünden. Köpeklere dalaşmadan rahat edemiyor ,haliyle her köpek de Keşkül gibi olmadığından parçak pinçik olmuş vaziyette her seferinde ana evine sığınıyor!
Bu asi kedi gerek eşime gerekse bana karşı o kadar sevecen ki kucağımda görseniz bu anlatılanın Kömür olduğuna hayatta inanmazsınız...

Bu arada nasıl zayıflamış gördünüz değil mi? Eski hali burada
Bakalım gelecekte onu/ bizi hangi serüvenler bekliyor?

9 Eylül 2013 Pazartesi

Vicdan kız !

Merhaba dostlarım,
Pazartesi günleri bizim evde - emekli olmamla pek de değişmeyen - pazartesi sendromu yaşanır. Hareketli bereketli geçen hafta sonunun ardından yığınla yıkanmayı bekleyen çamaşır,temizlenmesi gereken bir ev,kızların günlük bakımları,market alış-verişi derken başımı taşıyacak halım kalmaz ,buralara da gelip gidip göz atmak suretiyle uğrayabilirim öyle enim konum yazı yazamam yani.  

Hal böyleyken bu yazıyı nasıl yazabilmiş olabilirim diye merak edenleriniz olabilir tabii . Açıklayayım.
İzmir'de dahi artık geceler serin ve rüzgarlı olmaya başladı gündüzler henüz sıcak olsa da... Bende yine bir telaş başladı sokak kedilerinin kışla zorlu savaşı kapıda diye :( Bu kış da eşimle arka bahçeye küçük bir kedi evi yapacağız minikler üşümesin diye. - Hatta bu kez daha profesyonel çalışıp hazır küçük köpek kulübesi alıp içini yalıtacağız -   yapmasına yapacağız da şu benim görme engelli kedi beni hala çok düşündürüyor. O bir İran sokakta bahçede kalmasına gönlüm razı değil. Bir de başımda yönetici derdi var. Sokak kedilerinden çok şikayet varmış,ben ve benim gibi onları besleyen birkaç kişi yüzünden nüfusları artmış ,mış mış da mış mış... Buncağızları toplayıp barınağa götüreceklermiş. Tasmalı tasmasız artık hangileri denk gelirseymiş ...

Sitede hepi topu 2 kişi buncağızlara bakıyoruz ve barınak gibi çalışıyoruz inanın. Her ikimiz de yakaladığımız ergen dişileri kısırlaştırıyor ,kuduz aşılarını yaptırıp boyunlarına tasma takıyoruz. Bu arada yönetime, konu komşuya "sizler de bize yardımcı olun,bahçenizdeki kedileri yakalayın bize haber verin gelip alalım veterinere götürelim,kısırlaştıralım " diyoruz ama " yakalayamazlarmış,korkarlarmış  ! " iyi de barınağa götürmek için de yakalanmaları gerekmiyor mu bunların ?

Efendim ne diyordum? İran kedisi değil mi? Buncağız sıcacık bir evi hakediyor. Ben artık eşime ve oğluma söz verdim,eve başka kedi almayacağım,-alamayacağım - diye buncağıza yuva aramaya devam ediyorum. 

Bir arkadaş akıl verdi  ( Facebookta "  Kedigiller " diye bir sayfa var,ben oradan çok kedi sahiplendirdim oraya ilan verelim "  ) dedi. Uydum aklına verdik ilanı . Amanınn bana bir sataşmalar ," ben hikaye yazmışım da sakat hayvanı evden atmak için bahane aramışım da..." bin pişman oldum ! Ama... Sonuç değişmedi İran kız Vicdan hala yuva arıyor. Ben eve alamam geçen kış gibi bu kış da geceleri kış bahçesine kapatıp gündüzleri bahçeye bırakacağım üzüle üzüle ... Zira evdeki şımarık kediler bunu istemiyorlar ,Keşkül onay verdi istemeye istemeye ama kediler bahçedeyken ses etmiyorlar da eve girince kovalıyorlar :( 

Ne yapacağımı bilemez haldeyim ....