24 Ekim 2011 Pazartesi

İSLAM' A GÖRE HAYVAN HAKLARI



İSLAM' A GÖRE HAYVAN HAKLARI

Değerli okurlarım! hayvan hakları ve hayvanları koruma günü geçti ama ben bu ay ki yazımda bu konuyu kitlelerin ve siz değerli okurlarımın dikkatine sunmaktan ayrı bir mutluluk duyacağım.
Hayvanların insanlar üzerinde haklarının yalnızca günah korkusuna dayanmayıp, İlâhî irade tarafından hayvanlara bahşedildiği bilincinin, Müslüman toplumlarında tarih boyunca alışıla gelmiş bir haslettir.
 
Medyada sıklıkla görülen, kamuoyunun gündemini sürekli meşgul eden problemlerden biri, hayvanlara yapılan kötü muamelelerdir. Hayvanlar aktif bir şekilde istismar ve yok edilmekte, çok kötü muamelelere maruz kalmaktadır. Bu durum, hayvan hakları savunucularını harekete geçirmiş, modern çağda hayvan hakları söylemi yoğunluk kazanmıştır.
 
Mukaddes dinimiz İslamın muteber Kitabı Kur’ anı Kerimde bazı hayvanlara önem vermiştir. Yüce Rabbimiz hayvanları sevmiş, bizlere sevmemizi tavsiye itmiş ve onlara merhametle muamele etmemizi emretmiştir. Kur’anı Kerim’de bazı sûreler çeşitli hayvan isimleriyle isimlendirilmiş (Meselâ, Bakara (inek), Nahl (arı), Ankebut (örümcek), Neml (karınca) sureleri gibi), bir ayeti kerimede bazı hayvanların doğal görevleri belirtilmekte ve esasen hayvanların insanların yararı için yaratıldıkları ifade edilmektedir. (Nahl, Suresi Ayet  8)  Tıpkı insanlar gibi öteki canlıların da Allah’a ibadet ettiğini bildiren Kur’ an, kuşların da bir dilinin, bir ibadet ve tesbihinin bulunduğunu belirtilmektedir.
 
(Nur, 41) Hadislerde hayvan hakları konusunda ısrarlı bir şekilde vurgulanan husus, onların yaşama hakkının olduğudur.   Hz. Peygamber’ in tavsiye, emir ve uygulamalarında belli, hayvanlara dokunulmaması, onlara işkence yapılmaması yumurtlayan kuşların yumurtalarının alınmaması, kuşların yuvasının bozulmaması ve vahşi hayvanların bile derilerinin elbise olarak kullanılmasını yasaklamıştır.
 
Bu nedenle; hayvan türlerinin ve nesillerinin devamı için av konusuna da dinimiz sıcak bakmamıştır.
 
Zaruri hallerde ve et alamayacak durumda olanlara dinimiz avcılığa izin verirken öte yandan doğal dengeyi bozan ve eğlence amaçlı hiçbir avcılığa izin verilmemiştir.  Ebû Hüreyre 'nin naklettiği bir rivayette Hz. Peygamber: Günahkâr bir kadın bir kuyunun yanından geçerken, kuyunun başında bir köpeğin susuzluktan dilini çıkarıp soluduğunu gördüğünü, ona acıyarak ayağına giydiği ayakkabılarla kuyudan su çekip köpeğe verdiğini ve bu sebeple Allah Teâlâ’nın da onu bağışlayıp cennete soktuğunu bildirmiştir.
 
(Müslim 41Yine Hz. Peygamber, bilinçli bir şekilde zararsız bir hayvanın gıdasız bırakılarak ölümüne sebebiyet veren kişinin karşılaşacağı acı sonucu belirterek “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz” hadisiyle bu hususta müminleri uyarmıştır. (Buhârî 17)Osmanlılar devrinde sahipsiz hayvanların bakım ve korumasının devlet tarafından sağlandığı, bu amaçla vakıflar kurulduğu malumdur.
 
Hayvan haklarına ilişkin hukuksal normlar, OsmanlıKanunnâmelerinde ilk dönemlerden beri yer almış bulunmaktadır. Sözgelimi, II. Bâyezid devrinde hazırlanan1502 tarihli IstanbulBelediye Kanunnamesindeki şu hüküm yer almaktadır: Ayağı yaralı atları çalıştırılmamalı, at, katır ve eşek ayağını nallayalar ve semeri düzgün ola. Ve ağır yük yüklemeyeler.
 
Yine  Bursada kuralan gurabayı laklakan Osmanlı döneminde hayvan haklarına gösterilen titizliğin göstergesidir. Bu gün Batılılar hayvanları koruma diyorlar. Bizim ecdadımız yüzyıllar öncesinden gökyüzünde uçan hasta leyleklerin bile sağlığını düşünmüşler. Hangi milletin tarihinde “Guraba-i laklakan” diye bir hastane var. Guraba-i Laklakan leylek hastanesi demektir.
 
Burada Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa’ nın  Mekkenin fethinden dönerken yeni doğum yapmış bir köpeği görenRasulullah “Durun Arkadaşlar yolumuzun üzerinde hayvan yeni doğum yapmış yavrularını emzirmektedir. Bu nedenle  on metre ileriden gidelim, hayvan incinmesin buyurmuştur.” EcdadımızOsmanlılar zamanında, sokak  hayvanları için sakadat satan seyyar kasaplar vardı.
 
Herkesin kapısının önünde su yalakları vardı. Bu yalaklara su doldururlar ve seyyar kasaplardan sakadat alarak kapılarının önlerine bırakırlardı. Bu güzel adeti bizlerde devam ettirelim. Hayvanlarımıza sahip çıkalım. Başı boş cadde ve sokaklara bırakmayalım. Evlerimizdeki yemek ve ekmek artıklarını çöplere atmaktansa, hayvan barınaklarına bırakıp sevap kazanalım.
 
Yüce dinimizin hayvanlara verdiği değerler aşağıdaki kurallardan anlaşılacaktır. Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce işlem yapılamaz. Bütün hayvanların, insanlarca gözetilme, bakılma, korunma ve yaşama hakkı vardır.  Hayvanlar meşru bir gerekçe olmadan öldürülemez. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
 
 
PeygamberimizHayvanlara kısası keskin kılıçla yapınız.” buyurmaktadır. Bütün çalışan hayvanlar, iş süresinin yoğunluğunun sınırlandırılması, onarıcı ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme haklarına sahiptirler. Bu nedenle yaklaşan önümüzde bir bayram var. Keseceğimiz Kurbanları incitmeden, üzmeden, zorlamadan ve rıfk ile yere yatırmalı. Kullanacağımız bıçağın keskin olmasını önceden sağlamalı (Hayvanın gözünün önünde  bıçak bile bileğlenmemeli) Bizlere Allah’ü Teala’nın birer emaneti olan ve dünyadaki imtihanlarımızdan biri olan hayvanlara iyi davranarak onlar vasıtasıyla da Allahın rızasını kazanabilmeliyiz. 
 
 
Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin bayramının tebrik eder, bayramların vatanımız, milletimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ederim
 
 Şükrü Demirel. Seferihisar Müftüsü
  
  Bu makaleyi olduğu gibi aktarıyorum.
  Size saygım sonsuz ,çok teşekkürler sayın müftüm !

19 Ekim 2011 Çarşamba

Mutlu bir haber !

   Sevgili dostlar güne güzel bir haberle başlamak istedim. Anımsayacaksınız barınak açılışında fotoğrafladığım ,hüzünlü bakışlarıyla içimizi yakan hatta duyarlı kardeşim Ali Bey'in rüyalarına giren güzeller güzeli Setter'e yuva bulundu. tık tık  Almaya giden arkadaşım, kızımızın 2 gün önce doğum yaptığını öğrenince ona yavrularıyla birlikte talip oldu. Bir kaç gün daha lohusayı yerinden kımıldatmamayı uygun gördüğünden önümüzdeki hafta içinde anneyi ve yavrularını almaya gidecek. Eh söylememe gerek yok herhalde yavrular sütten kesildikten sonra onlara da yuva arıyoruz !
   Bu post ta fotoğrafsız kalmasın istedim. Siz şu güzel kedili yastıklara bakarken çevrenizde yavrulara evini,bahçesini daha da önemlisi yüreğini açmak isteyen var mı bir düşünün bakalım !




11 Ekim 2011 Salı

İki Kedi Arasındaki Farkı Bulun !










Hiç evlat ayırmam hepsini eşit severim elbet. Hani bu fotoğraflar da anlatmıyorsa ben susayım o zaman ,yeterince anlatamam nasıl olsa... 
Tagaddi benim kınalı kekliğim ,dünya güzeli tekirim ama kendini hiç sevdirmez. Bakar mısınız fotoğraflara sanki Kürşat (veterinerimiz ) gelmiş de aşı yapıyormuş ben de sıkı sıkı tutuyormuşum gibi... Ne gezeer,bu sabah ''gel kızım seni bir kerecik öpeyim '' çalışmalarımın nafile sonuçları :(
Diğer fotoğrafda ne diyor  Küdük ? ''Ben huzurun diğer adıyım ,kucağında sonsuza kadar yatabilirim ,sev beni,okşa beni anne ''
''Kediler ! ''diye bir tanımlama olamaz, onların hepsi ayrı birer dünya tıpkı biz insanlar gibi... O halde kedi var kediii var :)))
Herkese mutlu huzurlu günler dileriz !

6 Ekim 2011 Perşembe

Top modelim Keşkül 'üm !





Bere olsun diye başladım ama yünüm yetmeyince saç bandı oldu.  Yanına bir de çiçek iliştirdim ve Top Model Keşkül'ün saçına -pardon başına - taktım ve başladım fotoğraflamaya. Her şey iyi gidiyordu ama manken çok yoğun olduğundan ve diğer işlerine de yetişmesi gerektiğinden (!) maceramız çabuk sona erdi .
Kuyruklu dostlarımızı ve onların dostlarını kocaman öptük !

4 Ekim 2011 Salı

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü !




Belediyemizin -Sokak Hayvanları Bakımevi  -süslü adı bu,bilindik adı ; ''barınak '' açılışındaydım. Güzel temiz ve nispeten büyücek bir tesis  yapmış belediyemiz,teşekkür ederiz... Buraya kadar güzel ama...

 
Bu bir dişi Setter (Av Köpeği ) hamile,TERKEDİLMİŞ !


Bu bir yaşlı ,erkek Boxer TERKEDİLMİŞ !


Bu bir genç Kurt Köpeği TERKEDİLMİŞ !

Barınaklar gönüllüler olmadan yaşayamaz. Şimdilik 20-25 kadar erişkin köpek,10 kadar yavru köpek ve 2 tane de kedi var burada ,çok sürmez bu sayı 10 a 20 ye katlanır. Bu kadar hayvana 2 görevli nasıl baksın? ''Barınaklarda Vahşet ! ''diye bağırmadan önce bunu aklımızda tutalım.
Barınak var ya getir köpeğini terk et !
4 Ekim Hayvanları Koruma Gününüz  kutlu olsun kuyruklu dostlarım ve onların dostları !

2 Ekim 2011 Pazar

İzmir Pet Flora Fuarı !










  İzmir Pet Flora Fuarı bu yıl geçen yıllara göre daha mı kalabalıktı bilemiyorum ama pazar günü öğleden sonra içeride iğne atsanız yere düşmezdi. Bu kalabalığın İzmir'de hayvanseverlerin çoğalmasına işaret ettiğini düşünmek istiyorum ama sokakta terkedilen cins kedi köpekleri  görmezlikten gelemiyorum :(
SEHAYDER standında sevgili başkanımız Fevziye Özkan'la kısa bir sohbetten sonra fuarı dolaştık ,sokak kedileri için mama,Keşkül için de yeni bir yatak aldıktan sonra yorgunluktan bitkin bir şelkilde eve döndük. Öncesinde de Sevgili Ece Aymer'in İzmir Mavişehir Egepark'daki SERGİ sine gitmiştik. Bu hafta sonu da böyle geçti...
  Tüm dostlarıma ve onların Kuyruklu Dostları'na güzel ve verimli bir hafta dileklerimle...