31 Aralık 2012 Pazartesi

11 Aralık 2012 Salı

KEDİLER VE İNSANLAR






Kediler insanlar gibidir. Hiçbirinin huyu diğerine benzemez. Onlar hakkında genelleme yapmak abesle iştigaldir ve kedileri hiç mi hiç tanımadığınızı açık etmenin bir başka yoludur. 
Siz iyisi mi cümlenize" kediler "diye başlamayın ,"benim kedim "diye başlayın!

Hayatıma pek çok kedi dahil oldu şimdiye kadar. Kimi uzun kaldı kimi kısacık. Hep terkedilen ben oldum ve arkalarından gözyaşı döktüm.

Onlarla yaşamaya başladınız mı bağımlılık yaparlar, kedisiz kalırsanız şayet bir gün , hayatınızda  kocaman bir boşluk olacaktır .

Onlar insanlar gibidir dedim ya ,kimileri defolu çıkar . Seversiniz asla karşılık vermez. Kim bana" ben onu böyle kabullendim " derse yalan ! Ya da sıcacık yüreğiyle size tüm sevgisini veren bir kedinin insanı olamadığınız için bu ayrıcalığın ne anlama geldiğini bilmiyorsunuz demektir. Ben kedinin sevgime kendince karşılık verenini severim. Hepsini sevmek zorunda değilim. Bütün insanları seviyor muyum ki ?

Siyah-beyaz kedileri diğerlerine göre biraz daha fazla severdim eskiden. Bu da tamamen Archie'nin  yüzündendi. Koca kafalı Panda kılıklı melek oğlum Archie'm...

Sonra hayatıma bu Küdük denilen saf ,iyi niyetli ,şirin mi şirin kedi girdi. O kadar iyi kalpli ve o kadar sevecen ki bembeyaz oluşunu umursamıyorum artık :) Ne yapalım siyah - beyaz olmasa da olur!

Tekir kız Tagaddi asla benim kedim olmadı. O eşimin ve -hatta burada bizimleyse- oğlumun kedisi olmayı tercih etti. Onlara gösterdiği şevkati benden esirgedi,tüm pis işlerini ben yaptığım halde.

Bahçe kedileri bana daha meyilliler çünkü onları ben besliyorum ve başlarını okşayıp iki çift laf ediyorum onlara. Eşimle pek araları yok ... Kömür hanım kendini sevdirmeye meraklı ama yavruları hiç öyle görünmüyorlar . Ben de pek dert etmiyorum doğrusu ,ortalık tekir kediden geçilmezken yuva bulma şansları olmayan bu zavallılar insanlara yaklaşmayarak sokakta yaşama şanslarını arttırıyorlar. Şimdilik bahçe sınırlarını hiç aşmadılar ama bir gün  nasıl olsa o da olacak .

Kedi insanı olmak da emek ister hani. Bazıları size o kadar bağlanır ki siz olmadan yemek yemez ,uzun süre ayrı kalırsanız hasta olur. -Ya da siz onsuz olmadığınız için suçu onun üstüne atarsınız- Aklınıza esince seyahate çıkamaz,onu kimselere emanet edemezsiniz. Hatta o olmadan uyuyamazsınız bile. Hangi kedi mamasının kediler için daha iyi olduğu konusunu ana haber bülteninde işitseniz şaşırmayacak duruma  gelirsiniz.

Küdük evde gün içinde bile 3-5 saatten fazla yalnız kalmayı sevmez. Dışarıdan geldiğimde daha anahtarı cebimden çıkarmadan onun sıkıntıdan patlamış bir şekilde acı acı miyavladığını duyarım. Hatta Keşkül'den önce o karşılar kapıda beni. Bir köpek gibidir ;çağırınca gelir ve evde- uyuklamadığı her dakika- beni gölge gibi takip eder. Öyle güzel kokar ki onu durup durup öperim . Hiç sesini çıkarmaz ,kaçmaya yeltenmez. Tagaddi'yi örneğin sadece uyku sersemiyken öpüp sevebilirim. O da azıcık !

Uzun sözün kısası benim kedilerim bir alemdir. Sizinkiler de öyledir mutlaka ama burası benim oyun alanım.  Ben yazdım siz okudunuz. Siz de paylaşın  bloğunuzda biz de okuyalım değil mi ama ?
Bu günlük bu kadar ,
Kalın sağlıcakla!

2 Aralık 2012 Pazar

Safkan İran kedisi sokaklarda!



Biliyorum sizleri çok ihmal ettim. Yazmayalı ne çok olmuş,oysa yazacak pek çok şey var...

Malum kış geldi,havalar soğudu. Sokaklar yine terkedilmiş cins hayvan doldu. Bunların çoğu kışı atlatamayacak . Biz bir avuç hayvansever yine elimizden geldiğince onlara bakmaya çabalayacağız ,onları acımadan sokağa terkeden insafsız insan müsveddelerinin ayıbını örtmek için...

Bana soruyorlar kedileri niye barınağa almıyorsunuz diye. Kedileri hapsedemezsiniz de ondan. Barınakların en iyisi bile hapishane gibidir onlar için. Kediler  evlerinin sıcak ve güvenli konforunu isterler ama eve hapsedilmekten  bile hoşlanmazlar.

Kediler demek bile yanlış,onları azıcık tanıyanlar bilirler ki " kediler "yoktur"  kedi " vardır. Aynı ırktan olanların ortak özellikleri olsa da hiçbirinin huyu birbirine benzemez. 

İran kedileri örneğin,uzun tüylü ,gösterişli ama narin kedilerdir. Özenli bakım gerektirirler. Dışarda yaşamaları neredeyse olanaksızdır. Hal böyleyken bu aralar İran kedisi pek moda oldu ya  kolayca alınıp satılır oldular. Bir o kadar da terkediliyorlar!

Bizim sitede yaşayan bu kedicik örneğin,yaz başı sokağa atıldı. Atan insan müsveddesini tanıyorum. Buncağız onu her görüşünde peşinden koşmuyor mu içim parçalanıyor. Yaz boyu 10-15 kediyle birlikte bahçede buna da baktım. Sokak kedileri buncağıza yemek yedirmedikleri için başında bekledim ,ayrı yedirdim. Nasıl uysal bir kedi bu anlatamam. İlk sokağa atıldığında benden ürküyordu,pencereden gözlüyordum onu ,ben içeri girince yavaşça tabağa yaklaşıyor bir lokma yemeden tepesinde biten kedilerden dayak yiyordu. Zamanla bana güvenmeyi ,beni sevmeyi öğrendi. Garip diyorum ben ona. Sahibi olacak kadın da Şarap ...

Adı her ne olursa olsun,o bir garip kedi. Tek gözü kör,diğeri de yarım görüyor. Bu haliyle kışı atlatması olanaksız. Ben eve alamam. Evdekiler isyanda. Kediler görür görmez tıslıyor,Keşkül de "yeter artık " diye yalvaran gözleriyle bana bakıyor. Evet yeter artık nereye kadar? Bu kedi rahat edebileceği sevilip bir daha terk edilmeyeceği bir eve gitmeli. Lütfen ona el birliği ile bir yuva bulalım. Bu kışı atlatamazsa ben vicdan azabından kahrolurum !