24 Aralık 2013 Salı

Bizim Ev'den...

Uzunca bir aradan sonra yeniden merhaba!
Bizim evde her sabah bir hareket bir bereket sormayın gitsin! Pc başına oturabilmek için bir çok işi ertelemem gerekiyor. "Bu gün kalsın yarın yaparım" bizim ev için geçerli olmadığından işler sıkışıveriyor. Neyse maksadım halimden şikayet etmek falan değil. Buraları ihmal edişimin gerçek nedenini açıklamak...


Kimyon çocuk eve yerleşti. "Artık yeter ! "diyen eşim bile dayanamadı ,zira bu oğlanın başına gelmeyen kalmadı. Önce biliyorsunuz bayram arifesi bizim kapının önünde araba çarptı ,klinikte geçirdiği 2 günün ardından evde kafes istirahati uyguladık toparlandı. Sonra hani o çok soğuklar oldu ya buncağız üşüttü. Hem de ne üşütmek ağız burun tıkalı gözlerde iltihap . Oysa bahçede çok sayıda kedi evimiz vardı ,demek bunu küçük diye dışladılar yuvaya almadılar ,neyse kaptım veterinere götürdüm arka arkaya 4 gün antibiotik ve vitamin iğneleri oldu. Veteriner" antibiotiğe evde ağızdan devam edin  " deyince aldık eve . Neyse ki atlattı ama yaz sonu doğan tüm bebeler gibi bünyesi zayıf olduğundan artık bahçeye bırakamazdık. 


Önceleri Keşkül buncağızı hiç istemedi ,her yaptığı suç oldu. Bana her dakika şikayet etti. Bilenler bilir Keşkül evdeki - bahçedeki kedilerin mızmız ablasıdır. Evdeki kedilerin mutfak tezgahına ,yemek masasına çıkmaları,halı koltuk tırmalamaları yasaktır ve bu işi Keşkül halleder. Ne diyordum ? Buncağıza evde yer bulamadık," yatağıma yattın hav hav! " "suyumu içtin hav hav! " annemin kucağına çıktın hav hav !" tam o işi hallettik bu kez de Tagaddi her karşılaşmalarında "  tısss kıh! " yapmaya başladı. Bakalım işin sonu nereye varacak ?


Kimyon oğlan ise "Dünya yansa el kadar hasırı yok ! " misali kimselere aldırmadan mamasını iştahla yiyor ,Keşkül'ün yatağına kuruluyor ,Tagaddi'ye de " amannn ne var canım,birlikte olur gideriz ! " bakışları atıp evde prensliğini ilan edip mutlu mes'ud olup gidiyor!

Haftanın ilk günü gönüllü olarak Güzelbahçe - Geçici Hayvan Bakımevi ziyaretine başladım. Sitedeki kedileri toplayıp götürüyorum orada aşılatıyor ,kısırlaşma operasyonlarını yaptırıyorum. Perşembe günü de getirip teslim ediyorlar. Böylece hem sitedeki kedi nüfusunu -hiç değilse - sabitliyor hem de sağlıklı bir ömür sürmelerini sağlamaya çalışıyorum. "Keşke "diyorum, "herkes şikayet edeceğine elini taşın altına koysa da bizlere yardımcı olsa! "...


Şimdilik bizden haberler bu kadar!
Herkese bol patili günler dileriz!

27 Kasım 2013 Çarşamba

Kış ve dostlarımız...




Sevgili hayvansever dostlarım,bu gün biraz eğlenelim mi?
Pinterestten seçtiğim güzel fotoğraflara bakıp içimizi ısıtmaya ne dersiniz ?

 
Baştan söyleyeyim ben kediciyim. Hayvanları çok seviyorum ama ne yalan söyleyeyim kedileri daha çok seviyorum!


Böyle kocaman bir dosta evimde yer var mı acaba?
Hiç sanmıyorum . Bir gün eşim böyle bir dostla çıkagelse herhalde " biz kiraya çıkalım o burada yaşasın " derim :) Neyse ki eşim eve bakıma muhtaç yavru kediyle geliyor çoğu zaman... Hatta yaz sonu neredeyse her pazar sabahı yürüyüşten avucunda yavru kediyle gelmeyi alışkanlık yapmıştı. Bunların pek azını yuvalandırabildik çoğu şimdi bahçede bizimle yaşıyor.


Yavru köpek gördüm mü dayanamıyorum. Mıncıklamak istiyorum ve çok şımartıyorum. Neyse ki Keşkül sağlam karakterli çıktı da yavruyken onca mıncıklamama onca şımartmama rağmen  hanım hanımcık bir kız oldu.


Kuşlarla ilgili kötü bir anım var ,maalesef evime kuş alamam:(

 
Bol tüylü tekirlere aşığım!


 Geyik mi ? Yok kalsın,evde olmaz. Hem onlar çiftleşme zamanı çok hırçın oluyorlarmış. Londra'da Royal Parkda özgürce dolaşan geyikler kızgınlık dönemlerinde her yıl pek çok yaralanmaya sebep oluyorlarmış . Bizim parklarda neyse ki yoklar ,zira avcılar hemen öldürürlerdi :(


 Allah'ım bu ne güzellik,maşallah ...

 
Canım ! Coletté'e benziyor. Onu asla unutamayacağım...


Köpekler içinde Labradorlar her zaman favorimdir.
Bunu Keşkülle yaşayarak öğrendim. Aslında ondan öyle çok şey öğrendim ki....



Canlarım benim ♥
Ne kadar güzelsiniz siz !
                                           

18 Kasım 2013 Pazartesi

yuva arıyor !



Normalde 5 yaşına gelmiş bir kedinin başka bir eve gönderilmek istenmesine şiddetle karşı çıkarım ancak bu aile gerçekten zor durumda. Kedinin evde kalması olanaksız ,geçici olarak sahiplenen annesi ise astım hastası olduğu için 2 günde tıkanarak nefes alamaz hale gelmiş. 
Belki ilgilenen olabilir diye paylaşıyorum.
Bol şans yakışıklı oğlum!

27 Ekim 2013 Pazar

BAHÇEDE KIŞ HAZIRLIKLARI


Arka bahçede onlar için güvenli ve sıcak bir yuva yapmaya çalıştık.
Burası hem site trafiğinden uzak hem de bahçemiz çitle çevrili olduğu için köpek giremiyor .
Üstelik yönü itibariyle yaz kış neredeyse gün boyu güneş alıyor.


Keşkül'ün taşıma çantasını kedilere tahsis ettik :)
Yağmurlar başlamadan tümüyle kalın naylonlarla kaplayacağız. Kediler için ufak bir giriş kapısı bırakacağız ,o kadar. Şimdilik evlerine alıştırmaya çalışıyoruz.



Mama ve su kaplarını buraya taşıdık.
Yemek zamanı hala alışkanlıklarından vazgeçemedikleri için ön kapıya koşuyorlar ama oradan site içindeki araçlar geçtiği için koşarken birisi daha ezilecek diye çok korkuyorum.


Karapati

Vicdan

Kahve
 
Küçük ,yaramaz ve maceracı Kimyon



Artık 8 yaşında olan ağırbaşlı hanımefendimiz Tagaddi ,evde pineklemeyi tercih ediyor !

Biizm Kedili Ev'den pazar faaliyetleri bu kadar.
Herkese güzel ve verimli bir hafta dilerim!

25 Ekim 2013 Cuma

Mutlu hafta sonları !


KİMYON 


                                                                                VAHŞİ


                                                                      KAHVE


                                                         VE....ÜÇÜ BİRARADA

Güneşli bir günden hepinize merhaba!

Dilerim hafta sonumuz da böyle güneşli ve dahası gönlümüzce geçer!
Hepimizden hepinize kucak dolusu kediler hah hah ha !!!

20 Ekim 2013 Pazar

Büyüdüm güzelleştim ...





Buralara uğrayamaz oldum. Evimi Seviyorum 'a yazmayalı neredeyse 20 gün olmuş.
Bayram öncesi evimiz yorucu bir tadilat sürecinden geçti sonrasında da çocuklar geldi derken buralardan uzak kaldım...

Bu süreçte güzel şeyler de oldu,üzücü şeyler de...

Geçen cumartesi sabahı  Kimyon'un bahçe kapımızın tam önünde bir araba kazası geçirmesi hepimizin keyfini kaçırdı. Bizim site etrafı çevrili dışardan yabancı araçların giremediği oldukça sakin ve güvenli bir yer olmasına rağmen ikidir başımıza bu tür kazalar geliyor. Üstelik bizim ev sitenin girişinde olduğundan sadece kumanda ile açılabilen kapı nedeniyle araçların duraklaması gerekiyor... Tek diyeceğim " insanlar dikkatsiz ve saygısız ! "...

Neyse hemen veterinerimiz geldi aldı götürdü ve iç kanama ihtimali nedeniyle 2 gün gözetim altına alındı sonrasında evde kafeste kapalı bir şekilde dinlenmesini sağladık. Şimdi çok iyi maşallah!

Bakar mısınız ne kadar da büyüdü ve güzelleşti .
Annesinden yeterli bakım alamadığı için henüz tam olarak kendisini temizlemeyi bilmiyor ama benim kızlar ona yardımcı oluyorlar. Halime'nin şimdilerde 5 aylık olan yavrusu Kahve ona bakıyor ,üstelik bu sayede Kahve de ev içi bakımına terfi etti. Ev içi derken artık ev kontenjanını doldurduğu için girişteki camlı bölmeyi kastediyorum zira evdeki nüfus,ön bahçedeki nüfus,arka bahçedeki nüfus ve camlı bölmedeki nüfus olmak üzere bizim ev halkı yaklaşık 20 yi buldu. 


Kahve...
Kahve bildiğiniz sıradan bir tekir kedi. Ufak tefek oluşu nedeniyle ve başlarda bize kıhhh ! eşliğinde attığı patiler nedeniyle ona yaklaşamadığımız için onu dişi zannetmiştik . Sonra bir gün aniden bana yaklaştı kendini sevdirdi ve bir de baktık ki Kahve erkekmiş. Hal böyleyken Kimyon'a annelik yapıyor !
Doğa sürprizlerle dolu öyle değil mi?

Yeniden görüşene dek bizden size sevgi dolu bol patili günler!
Kalın sağlıcakla!

30 Eylül 2013 Pazartesi

Kimyon da ekipte...


ÖNCE 




                                                                      ŞİMDİ ....
İnşallah ilerleyen günlerde bir çok güzel fotoğrafıyla size "merhaba! " diyecek benim yakışıklı oğlum !
 C.tesi günü ilk aşısını oldu. "Gık! " bile demedi maşallah !

Telefonda pek hevesli görünen ama 2 gün almaya gelmeyip üstelik bir haber de vermeyen ,ben arayınca da "vazgeçtim maalesef ! " diyen ablasına teşekkür mü edeyim bilemiyorum....

Avuç içi kadar bu melek daha... Nasıl bir sevgi bu Allah'ım ? Bu sabah beni öpücüklere boğdu.İlk görsele dikkat ederseniz parmaklarımı yalıyor...

Yalnız hiç aklıma gelmeyen bir şey oldu. Keşkül Kimyon'u istemiyor. Her karşılaştıklarında olay yapıyor. Sabırla alıştıracağız artık. Anlayacağınız çok işim var çoook !!!!

Herkese çoook güzel bir hafta dileriz,kalın sağlıcakla!

26 Eylül 2013 Perşembe

Mutlu hafta sonları !



Sen ver bakalım daha "Yuva Aranıyor ! "ilanlarını. Ben çoktaaan yerleştim bu eve :)

Herkese gönlünce geçecek  mutlu bir hafta dilerim.
Benimki şimdiden belli;yemek ye ,oyna ,uyu,yemek ye ,oyna , uyu...

Not: Kimyon oğlan da yuva arıyor,almak istediğini söyleyen kişi son anda vazgeçti (alışıldık hikaye ) ...
Aklınızda bulunsun!

21 Eylül 2013 Cumartesi

KİMYON OĞLAN !

Sokaklardaki ,barınaklardaki bütün evsiz kedi köpeklere yuva bulmadan huzura kavuşamayacağım. 

Yağmur yağınca,yağmayınca ; çok sıcaklarda,çok soğuklarda hasılı her koşulda onları düşünmeden ,açlar mı,susuzlar mı,üşüyorlar mı,işkence görüyorlar mı diye onları merak etmeden tek bir gün geçiremeyeceğim.

Evdeki çocuklara güvenli ve konforlu bir ortam hazırlamadan seyahate çıkamayacağım. Hatta onları anneme,oğluma emanet etmiş dahi olsam her gün nasıllar ,yemeklerini yediler mi,Keşkül zamanında dışarı çıktı mı,Tagaddi gece eve döndü mü diye sormaktan kendimi alıkoyamayacağım !

Bizim sitede kedi nüfusu giderek artıyor. Sitenin etrafı parmaklıkla çevrili olduğu için ve sürekli güvenlik görevlileri tarafından kovalandıkları için köpekler içeri giremiyor dolayısıyla bahçeler kediler için sokaklara oranla kısmen daha güvenli... İki komşu kedilere düzenli mama veriyor,komşumun dünya tatlısı kızıyla işbirliği yaparak yakalayabildiğimiz dişileri aşılatıp kısırlaştırıyoruz. Tüm bunlar için hiç kimseden ne maddi ne de manevi destek görmediğimiz gibi bir de biliyorsunuz başta site yönetimi olmak üzere diğer komşuların tepkisini alıyoruz. Açıkça değil ama arkamızdan söyleniyorlar. Eşim sağlıkçı olduğu için "kedi tüyü sağlığa zararlıdır" teranesini yutturamıyorlar ama "bahçede rahat rahat oturamıyorlarmış,yemek yiyemiyorlarmış,her yer kedi pisliği kokuyormuş " muş muş da muş muş...
Keşke ben şu satırları yazarken beni görebilseydiniz klavyem kucağımda ben kış bahçesindeyim ve omzumda bahçemde doğum yapan Halime'nin tekiri bana şarkılar söylüyor , (Keşkül kıskançlıktan deliriyor o başka )

3 gün kadar önce sabah bir kalktık ki kapımızda boyu bir karış bile olmayan ,yarım kilocuk bile çekmeyecek ağırlığıyla neşeli ,yaramaz ama bir o kadar şirin Sarman oğlan maviş maviş bize bakmıyor mu? Evde kuru mama yoktu,"beceremez yemeği ama bi deneyeyim " dedim önüne kuru mama koydum baktım katur kutur yemeye çalışıyor. Bahçenin müdavimleri buna yemek yedirmiyor -doğal olarak- bizim girişe aldım başını bekledim yedirdim,tazecik su içirdim. O kadar tatlı ki adını Kimyon koyduk :)
O gün bu gündür kapıdan ayrılmıyor ,çok mutlu ama .... Başta Karapati onu hiç sevmedi. Keşkül de memnun değil . Gerçekten bahçede kadrolu 7 kedi oldu,nereye kadar ?

 Gücüm daha fazlasına yetmiyor. İş önlerine bir kap su bir tas mama koymakla bitse neyse. Evdekilerle temasta bulundukları için hepsinin aşılarını yaptırmak ,daha fazla üremelerine engel olmak ve yaşam kalitelerini artırmak için kısırlaştırmak ve sonra onlara bağlanmak... Bu beni aşmaya başladı. 

En azından yavrulara yuva bulmak zorundayım,erişkinlerin artık şansı yok!
Kışı bizimle bahçede kendileri için yaptıracağımız kedi evinde geçirecekler...




Bu da bizim Kimyon oğlan ,çok hareketli olduğundan fotoğrafını  bir tek  mama yerken çekebildim.

Herkese güzel bir hafta sonu dilerim!


14 Eylül 2013 Cumartesi

Ah Kömür ahhh !!!


Bu kız öyle enteresan bir tip ki sözcükler onu anlatamaz.
Bir yılı aşkın bir süredir tanışırız kendisiyle. Ara ara beni terkeder günler haftalar boyu görünmez. Yaz sıcaklarında ara verdiğimiz yürüyüşler nedeniyle hangi deliğe girdiğini anlamamız da mümkün olmaz. Yalnız eşimle ne zaman " Kömür yine yok ortalarda " desek bir bakarız yaralı ,bereli ,per perişan çıkar gelir. Soluğu veterinerde alırız. 

Öyle böyle yaralanmıyor . İlkinde 10 gün yoğun bakımda kaldı . Karın kısmından koca bir parça kopmuş yara enfekte olmuş. Yoğun antibiotik tedavisi ve sayısız dikiş neticesinde evde kavga dövüş yaptığımız pansuman sonucu iyileşti. Bu süreçte gerek tedavi gerekse pansumanlar o kadar çok canını yakmıştı ki bizi görünce kaçmaya başladı ve düzelir düzelmez bahçemizi terketti gitti. Çağırdık çağırdık yok,tam umudu kesmiştik ki bu kez yanağı ve boynu parçalanmış bir deri bir kemik kalmış şekilde yeniden geldi. Görenler" yaşamaz !" dedi. O kadar feciydi yani. Yine tedavi ettirdik. Ben bile umudu kesiyordum ki çok şükür yine toparlandı. 

Bu hafta  başı da her iki ayağında derin olmayan yaralarla çıktı geldi . E pes be kızım ! Bi rahat dur ya!

Bunca  kaç göç onu yormuş olmalı ki şimdilerde sabah akşam uğruyor ,mama dağıtımı esnasında diğer kedilere -kendi yavrusu dahil- kıhhh ! eşliğinde" çat çut !" iki pata atıyor ve  mamasını yedikten sonra gözden kayboluyor. Bağlasak durmaz öylesine düşkün özgürlüğüne. 

Tüm bu başına gelenler köpek düşmanlığı yüzünden. Köpeklere dalaşmadan rahat edemiyor ,haliyle her köpek de Keşkül gibi olmadığından parçak pinçik olmuş vaziyette her seferinde ana evine sığınıyor!
Bu asi kedi gerek eşime gerekse bana karşı o kadar sevecen ki kucağımda görseniz bu anlatılanın Kömür olduğuna hayatta inanmazsınız...

Bu arada nasıl zayıflamış gördünüz değil mi? Eski hali burada
Bakalım gelecekte onu/ bizi hangi serüvenler bekliyor?

9 Eylül 2013 Pazartesi

Vicdan kız !

Merhaba dostlarım,
Pazartesi günleri bizim evde - emekli olmamla pek de değişmeyen - pazartesi sendromu yaşanır. Hareketli bereketli geçen hafta sonunun ardından yığınla yıkanmayı bekleyen çamaşır,temizlenmesi gereken bir ev,kızların günlük bakımları,market alış-verişi derken başımı taşıyacak halım kalmaz ,buralara da gelip gidip göz atmak suretiyle uğrayabilirim öyle enim konum yazı yazamam yani.  

Hal böyleyken bu yazıyı nasıl yazabilmiş olabilirim diye merak edenleriniz olabilir tabii . Açıklayayım.
İzmir'de dahi artık geceler serin ve rüzgarlı olmaya başladı gündüzler henüz sıcak olsa da... Bende yine bir telaş başladı sokak kedilerinin kışla zorlu savaşı kapıda diye :( Bu kış da eşimle arka bahçeye küçük bir kedi evi yapacağız minikler üşümesin diye. - Hatta bu kez daha profesyonel çalışıp hazır küçük köpek kulübesi alıp içini yalıtacağız -   yapmasına yapacağız da şu benim görme engelli kedi beni hala çok düşündürüyor. O bir İran sokakta bahçede kalmasına gönlüm razı değil. Bir de başımda yönetici derdi var. Sokak kedilerinden çok şikayet varmış,ben ve benim gibi onları besleyen birkaç kişi yüzünden nüfusları artmış ,mış mış da mış mış... Buncağızları toplayıp barınağa götüreceklermiş. Tasmalı tasmasız artık hangileri denk gelirseymiş ...

Sitede hepi topu 2 kişi buncağızlara bakıyoruz ve barınak gibi çalışıyoruz inanın. Her ikimiz de yakaladığımız ergen dişileri kısırlaştırıyor ,kuduz aşılarını yaptırıp boyunlarına tasma takıyoruz. Bu arada yönetime, konu komşuya "sizler de bize yardımcı olun,bahçenizdeki kedileri yakalayın bize haber verin gelip alalım veterinere götürelim,kısırlaştıralım " diyoruz ama " yakalayamazlarmış,korkarlarmış  ! " iyi de barınağa götürmek için de yakalanmaları gerekmiyor mu bunların ?

Efendim ne diyordum? İran kedisi değil mi? Buncağız sıcacık bir evi hakediyor. Ben artık eşime ve oğluma söz verdim,eve başka kedi almayacağım,-alamayacağım - diye buncağıza yuva aramaya devam ediyorum. 

Bir arkadaş akıl verdi  ( Facebookta "  Kedigiller " diye bir sayfa var,ben oradan çok kedi sahiplendirdim oraya ilan verelim "  ) dedi. Uydum aklına verdik ilanı . Amanınn bana bir sataşmalar ," ben hikaye yazmışım da sakat hayvanı evden atmak için bahane aramışım da..." bin pişman oldum ! Ama... Sonuç değişmedi İran kız Vicdan hala yuva arıyor. Ben eve alamam geçen kış gibi bu kış da geceleri kış bahçesine kapatıp gündüzleri bahçeye bırakacağım üzüle üzüle ... Zira evdeki şımarık kediler bunu istemiyorlar ,Keşkül onay verdi istemeye istemeye ama kediler bahçedeyken ses etmiyorlar da eve girince kovalıyorlar :( 

Ne yapacağımı bilemez haldeyim ....


26 Haziran 2013 Çarşamba

Yeni kiracılarımız (!)

Bu yıl kedi nüfusumuz çok arttı. Mahallede kısırlaştırma aşılatma işini kendi başıma yapmaya çalıştığım için yeterli olmuyor . 

Bunlar bizim bahçenin bu yılki kiracılarından sadece 4 tanesi. Bir de arka bahçede iki yavru var . . Nereden geldiler,anneleri kim? Hiç bilmiyorum ama beni görünce hemen kaçtıkları için henüz fotoğraflarını çekemedim .



Bizim bahçenin methini duyan akın akın geliyor  :)
Yukarıdaki sarmanı eşim pazar sabahı kapımızın önüne park etmiş bir arabanın altında açlıktan ve susuzluktan yarı baygın bir halde buldu getirdi. Hemen karnını doyurduk ,neredeyse kendi ağırlığı kadar yedi içti. Pek oyuncu bir kız adını Köri koyduk. Yaklaşık 2,5 aylık ,şimdi bir de buna yuva arıyoruz.
Not: Bir kere gitti geri geldi ama sonunda bu yavru çok güzel bir eve yuvalandı :)



Tekir anne Halime.

Pek vahşi ,yavrularını nasıl koruyup kolluyor anlatamam. 
Hani çok yağmur yağdığı bir gün bahçede pithosların altına yavrulamıştı ya işte o kız...
Yavrular meydana çıktılar. Pıtı pıtı koşuyorlar ama bize yaklaşmaya korkuyorlar. Sanırım ikisi de dişi. Onlara da yuva arıyoruz !

İşte bizim nüfus çoğaldıkça çoğalıyor . Mama yetiştiremez oldum . Yemek saati bir kavga çıkıyor  ki görseniz kıtlıkta kalmış gibiler.  Arsız şeyler !

Hayvan sevmek çok güzel ama keşke sayımız daha çok olsa... Bir de hayvan sevmek için emek vermek gerektiğini bilen komşularımız olsa...

Kalın sağlıcakla!

20 Mayıs 2013 Pazartesi

MUCİZELER!!!

Epeydir uğramamışım yine buraya. Her şeye rağmen buranın izleyenleri çok candan ve sadık. Ben yazsam da yazmasam da uğruyorlar, yorum bırakıyorlar; hatta bir baktım da sayıları usul usul artmaya devam ediyor. 

Bu bloğa yazmaya başlarken insanlarda hayvan sevgisi uyandırmak,hayvanlara yardım etme isteğiyle onları bir şeyler yapmaya teşvik etmek gibi bir amacım vardı ama zaten hayvanseverler buraya uğradığı için bloğun şekli giderek değişti . Benim kızların aracılığıyla sizlerle sohbet eder hale geldim. Tabii burası onların oyun alanı olduğu için çoğu kez onlar anlattı siz dinlediniz. 



Bu kız bizim evin yeni neşesi.
Pek güzel pek alımlı bir kediş değil ama nasıl sevimli ,nasıl neşeli ,nasıl oyuncu bir şey anlatamam.

Tagaddi'yi saymazsak tüm kediler bana -travmalı olarak- erişkin yaşlarda  iltica ettikleri için (!) uzun zamandır yavru kedimiz olmamıştı. Unutmuşuz.
Şimdilerde evimizin neşesi bu Süzme Karapati adını verdiğimiz çirkin ördek yavrusu !

İnsanlara inat biri kör, diğeri annesi tarafından terkedilmiş ,kardeşi trafik canavarı işbirlikçisi insan denen yaratık (!) tarafından katledilmiş bu iki can birbirlerine yoldaş oldular.
Acılarını unuttular,yaralarını sardılar mutlu mesut yaşayıp gidiyorlar!

Vicdan adını verdiğimiz kör İran kedisi bize sığındığında kendini temizlemekten vazgeçmişti. Eve aldığımız ilk günler yatağına pislemiş ve kendi pisliğinde yatmaya devam etmişti Bilenler bilir ki bu bir kedi için asla kabul edilebilir bir davranış değildir. Kedi ölür de eve pislemez hele ki yatağına asla! Düşünün yani ne haldeydi yavrucak,neredeyse ölmeye yatmıştı ...

Şimdi mi? Ağır ve özürlü gövdesine rağmen Süzme Karapatiyle oyunlar oynuyor,onun her türlü yaramazlığına katlanıyor,daha da güzeli bu işten çok memnun görünüyor. Kendini nazlanmadan taratıyor ve ben her sabah gözlerini temizlerken gıkı çıkmıyor ! Ahhh bir de onu hiç terketmeyecek bir aileye yuvalandırabilsek !

İnsanlara örnek olması dileğiyle...