Aslıda bu yazımın başlığı ''Evcil hayvanla yaşamak'' olacaktı ama kuyruklusuyla,kanatlısıyla ,yüzgeçlisiyle kısaca evcil hayvanın hemen her türlüsüyle yaşamış biri olarak hepsinin ayrı kuralları olduğunu bildiğimden kısım kısım yazmaya karar verdim .
Yazımın ilki; ''Köpekle Yaşamak !''
Bu yazıyı yazma nedenlerim sevgili blog dostlarımın ''biz de çok istiyoruz ama...'' ile başlayan cümleleri oldu.
Her şeyden önce ben bir uzman değilim,amacım sadece yaşadıklarımdan öğrendiklerimi paylaşmak. Yazıma o gözle bakarsanız çok sevinirim.
Ben kızlarla yaşarken her gün yeni şeyler öğreniyorum o nedenle beni eleştirebilir yol gösterebilir,katılabilir ya da katılmayabilirsiniz.Az önce de söylediğim gibi,kızlar bana her gün yeni yeni şeyler öğretiyorlar. Ben onları eğitiyorum onlar da beni :)
Eh buyrun o halde:
Köpekle yaşamak;
a- Eviniz küçük...
Sevgili dostlar siz evinizde koşuyor, hoplayıp zıplıyor musunuz yoksa ? Evimiz bir köpek için tabii ki küçük. Köpek enerjisini parklarda ,bahçelerde uzun yürüyüşler ve egzersizlerle atar. Ona dolaştırmak gerekirse oyun oynamak için günde en az 1,5-2 saat ayıramayacaksınız inanın dostunuz 300 metrekare eve de sığmayacaktır.
b- Eviniz çok katlı bir apartmanın üst katlarında...
Benim başıma geldi oradan biliyorum,kışlık evimiz apartmanın 15.katında ve bir ara yönetim asansörlere köpekle binmeyi yasaklamaya kalktı :( Saçma bir uygulamaydı ve hemen ''koruyucu önlem alarak '' diye düzenlediler. Keşkül 35 kilo ve kalça çıkığı nedeniyle merdiven çıkması -mümkün olduğunca -yasaklanmış bir köpek. Kucağımda Keşkülle 15 katı çıkmaya çalışırken benim halimi düşünebiliyor musunuz ?
c- Eviniz bir apartmanın giriş katında...
Hemen sevinmeyin . Eğer Terrier cinsi köpekle yaşayacaksanız iyi düşünün. Bu küçük çocuklar cüsselerinin 10 katı ses çıkarırlar ,her ayak sesine havlayıp komşularınızı rahatsız edebilirler.
d- Eşiniz,sevgiliniz ya da ailenizden biri istemiyor...
Ailenizden ayrı yaşamıyorsanız vazgeçin. Eşiniz istemiyorsa hiç heveslenmeyin,sevgiliniz istemiyorsa ondan ayrılın olsun,bitsin :)
e- Aileden birinin alerjisi var...
Gerekli ilaçlar kullanılırsa çok sorun olmaz inanın,köpek tüyü alerjisinin halı tüyüne ,toz ve akarlara olan alerjilerden daha az sıklıkla görüldüğünü bilin. Yalnız astım bronşit gibi solunum yolu hastalıklarını tetiklediğinden siz yine de uzmanlara danışın derim ben...
f- Zamanınız yok...
Köpekle yaşamayı unutun gitsin. Köpek hiç büyümeyen çocuktur. Onun her zaman sizin ilginize sevginize ihtiyacı vardır. Ayrıca ilk aylarda ona doğru davranışlar kazandırmak ve eğitmek için gerçekten çok zamana ihtiyacınız olacak.
g- Bütçeniz kısıtlı...
Tek neden buysa küçük köpek alın,küçük köpek az yer büyük köpek çok... Yalnız her ikisinin de aşı masrafları ve tedavi giderleri aynıdır aklınızda olsun ! Kuduz aşısını belediyeler ücretsiz uygulasalar da diğer pek çok aşı gideri bütçeye bir yük getiriyor orası kesin !
h-Hareketi pek sevmiyorsunuz,
Köpek almayın o zaman kedi size daha uygun :)
ı-Spordan çok hoşlanıyorsunuz,
Sportif köpek ırklarını araştırın,örneğin Labrador Retriever,Golden Retriever,Dalmaçyalı gibi... Bu ırklar harika birer koşu ,yürüyüş hatta yüzme arkadaşıdırlar. Önceki köpeğim Colette bir Terrier&Poodle karmasıydı,çok hızlı koşardı ama uzun yürüyüşlerde kucağıma çıkmak için adeta yalvarırdı :) Keşkül bir Labrador Retriever yazın sıcak günleri hariç her gün sabah-akşam en az 1'er saat hızlı hızlı yürürüz ve tık ! demez. Kısacası en az 10-15 yılınızı geçireceğiniz köpeğinizi seçerken yaşam koşullarınıza uygun ırkta karar kılın.
j-Bazı köpekler sıcak iklime bazıları da soğuğa gelemez. İzmir sıcak iklime sahip ama bizim sitede 1 Sibirya kurdu ,bir de Kangal var . Hayvancıkların yaz sıcağında halini görseniz acırsınız. Yıllar önce Beethoven diye bir film vardı .Biz oğlumla onu izledikten sonra tutturdu St. Bernard alalım diye. Bu köpekler 60-70 kg.kadar olabiliyorlar ve kesinlikle karlı soğuk bir iklimde yaşamaları gerekli. Neyse ki veterinerimiz güç bela ikna etti de bizim oğlan 10 kiloluk bir ev kızına razı oldu:)
Şimdi benim köpekle yaşamanızı neredeyse engellemek istediğimi düşünenleriniz olacaktır ama...
Köpekle yaşayanlar ,
Her gün açık havada yürüyüş yaptıkları için daha sağlıklıdırlar,
Onları hep dinleyen yargılamayan ,çok ama çok seven dostları olduğu için yalnız değildirler.
Başka bir canlıya emek verdikleri için huzurludurlar.
Bir köpeğin sevgisini kazandıkları için özgüvenli ve şanslıdırlar,
Köpekli ailelerin çocukları sorumluluk sahibi ve yaşıtlarına göre daha gözlemci oluyorlar. Ben denedim gördüm :)
En önemlisi onlar dünyaya artık yürekleriyle de bakan ayrıcalıklı insanlardır. Tüm bunların bir teki bile bir köpekle yaşamak için yeterli bence , öyle değil mi?
Yukarıda paparazziler (!) tarafından çekilmiş bir fotoğrafımızı görüyorsunuz. Keşkül her zaman her yerde benimle birliktedir,kendini bize adamış sadece bizim için yaşayan bir can... Biz de onun mutlu ve sağlıklı yaşaması için elimizden geleni yapıyoruz. Şu güzelliğe bakın...Bu bile tek başına bir köpekle yaşamak için yeter öyle değil mi?
Bunlar benim ilk etapta aklıma gelenler,yazımı fazla uzun tutup sizi sıkmak istemedim ama devamı gelecek ...