31 Aralık 2012 Pazartesi

11 Aralık 2012 Salı

KEDİLER VE İNSANLAR






Kediler insanlar gibidir. Hiçbirinin huyu diğerine benzemez. Onlar hakkında genelleme yapmak abesle iştigaldir ve kedileri hiç mi hiç tanımadığınızı açık etmenin bir başka yoludur. 
Siz iyisi mi cümlenize" kediler "diye başlamayın ,"benim kedim "diye başlayın!

Hayatıma pek çok kedi dahil oldu şimdiye kadar. Kimi uzun kaldı kimi kısacık. Hep terkedilen ben oldum ve arkalarından gözyaşı döktüm.

Onlarla yaşamaya başladınız mı bağımlılık yaparlar, kedisiz kalırsanız şayet bir gün , hayatınızda  kocaman bir boşluk olacaktır .

Onlar insanlar gibidir dedim ya ,kimileri defolu çıkar . Seversiniz asla karşılık vermez. Kim bana" ben onu böyle kabullendim " derse yalan ! Ya da sıcacık yüreğiyle size tüm sevgisini veren bir kedinin insanı olamadığınız için bu ayrıcalığın ne anlama geldiğini bilmiyorsunuz demektir. Ben kedinin sevgime kendince karşılık verenini severim. Hepsini sevmek zorunda değilim. Bütün insanları seviyor muyum ki ?

Siyah-beyaz kedileri diğerlerine göre biraz daha fazla severdim eskiden. Bu da tamamen Archie'nin  yüzündendi. Koca kafalı Panda kılıklı melek oğlum Archie'm...

Sonra hayatıma bu Küdük denilen saf ,iyi niyetli ,şirin mi şirin kedi girdi. O kadar iyi kalpli ve o kadar sevecen ki bembeyaz oluşunu umursamıyorum artık :) Ne yapalım siyah - beyaz olmasa da olur!

Tekir kız Tagaddi asla benim kedim olmadı. O eşimin ve -hatta burada bizimleyse- oğlumun kedisi olmayı tercih etti. Onlara gösterdiği şevkati benden esirgedi,tüm pis işlerini ben yaptığım halde.

Bahçe kedileri bana daha meyilliler çünkü onları ben besliyorum ve başlarını okşayıp iki çift laf ediyorum onlara. Eşimle pek araları yok ... Kömür hanım kendini sevdirmeye meraklı ama yavruları hiç öyle görünmüyorlar . Ben de pek dert etmiyorum doğrusu ,ortalık tekir kediden geçilmezken yuva bulma şansları olmayan bu zavallılar insanlara yaklaşmayarak sokakta yaşama şanslarını arttırıyorlar. Şimdilik bahçe sınırlarını hiç aşmadılar ama bir gün  nasıl olsa o da olacak .

Kedi insanı olmak da emek ister hani. Bazıları size o kadar bağlanır ki siz olmadan yemek yemez ,uzun süre ayrı kalırsanız hasta olur. -Ya da siz onsuz olmadığınız için suçu onun üstüne atarsınız- Aklınıza esince seyahate çıkamaz,onu kimselere emanet edemezsiniz. Hatta o olmadan uyuyamazsınız bile. Hangi kedi mamasının kediler için daha iyi olduğu konusunu ana haber bülteninde işitseniz şaşırmayacak duruma  gelirsiniz.

Küdük evde gün içinde bile 3-5 saatten fazla yalnız kalmayı sevmez. Dışarıdan geldiğimde daha anahtarı cebimden çıkarmadan onun sıkıntıdan patlamış bir şekilde acı acı miyavladığını duyarım. Hatta Keşkül'den önce o karşılar kapıda beni. Bir köpek gibidir ;çağırınca gelir ve evde- uyuklamadığı her dakika- beni gölge gibi takip eder. Öyle güzel kokar ki onu durup durup öperim . Hiç sesini çıkarmaz ,kaçmaya yeltenmez. Tagaddi'yi örneğin sadece uyku sersemiyken öpüp sevebilirim. O da azıcık !

Uzun sözün kısası benim kedilerim bir alemdir. Sizinkiler de öyledir mutlaka ama burası benim oyun alanım.  Ben yazdım siz okudunuz. Siz de paylaşın  bloğunuzda biz de okuyalım değil mi ama ?
Bu günlük bu kadar ,
Kalın sağlıcakla!

2 Aralık 2012 Pazar

Safkan İran kedisi sokaklarda!



Biliyorum sizleri çok ihmal ettim. Yazmayalı ne çok olmuş,oysa yazacak pek çok şey var...

Malum kış geldi,havalar soğudu. Sokaklar yine terkedilmiş cins hayvan doldu. Bunların çoğu kışı atlatamayacak . Biz bir avuç hayvansever yine elimizden geldiğince onlara bakmaya çabalayacağız ,onları acımadan sokağa terkeden insafsız insan müsveddelerinin ayıbını örtmek için...

Bana soruyorlar kedileri niye barınağa almıyorsunuz diye. Kedileri hapsedemezsiniz de ondan. Barınakların en iyisi bile hapishane gibidir onlar için. Kediler  evlerinin sıcak ve güvenli konforunu isterler ama eve hapsedilmekten  bile hoşlanmazlar.

Kediler demek bile yanlış,onları azıcık tanıyanlar bilirler ki " kediler "yoktur"  kedi " vardır. Aynı ırktan olanların ortak özellikleri olsa da hiçbirinin huyu birbirine benzemez. 

İran kedileri örneğin,uzun tüylü ,gösterişli ama narin kedilerdir. Özenli bakım gerektirirler. Dışarda yaşamaları neredeyse olanaksızdır. Hal böyleyken bu aralar İran kedisi pek moda oldu ya  kolayca alınıp satılır oldular. Bir o kadar da terkediliyorlar!

Bizim sitede yaşayan bu kedicik örneğin,yaz başı sokağa atıldı. Atan insan müsveddesini tanıyorum. Buncağız onu her görüşünde peşinden koşmuyor mu içim parçalanıyor. Yaz boyu 10-15 kediyle birlikte bahçede buna da baktım. Sokak kedileri buncağıza yemek yedirmedikleri için başında bekledim ,ayrı yedirdim. Nasıl uysal bir kedi bu anlatamam. İlk sokağa atıldığında benden ürküyordu,pencereden gözlüyordum onu ,ben içeri girince yavaşça tabağa yaklaşıyor bir lokma yemeden tepesinde biten kedilerden dayak yiyordu. Zamanla bana güvenmeyi ,beni sevmeyi öğrendi. Garip diyorum ben ona. Sahibi olacak kadın da Şarap ...

Adı her ne olursa olsun,o bir garip kedi. Tek gözü kör,diğeri de yarım görüyor. Bu haliyle kışı atlatması olanaksız. Ben eve alamam. Evdekiler isyanda. Kediler görür görmez tıslıyor,Keşkül de "yeter artık " diye yalvaran gözleriyle bana bakıyor. Evet yeter artık nereye kadar? Bu kedi rahat edebileceği sevilip bir daha terk edilmeyeceği bir eve gitmeli. Lütfen ona el birliği ile bir yuva bulalım. Bu kışı atlatamazsa ben vicdan azabından kahrolurum !

12 Kasım 2012 Pazartesi

BİZ BÜYÜDÜK ARTIK !

Biz artık büyüdük. Kendi başımıza bahçeye çıkıp dolaşmaya cesaret edemesek de yaş mama ,küçük taneli kuru mama  yemeyi öğrendik.
Coletté anneyi görünce pıtı pıtı ona doğru koşmayı da öğrendik.
Coletté anne "artık size yuva bulmanın zamanı geldi " diyor. Annemiz Kömür'ü kısırlaştıracakmış ,"Anneniz hastanedeyken siz de yeni yuvalarınıza giderseniz iyi olur.yavru kediler evlerine çabucak alışıyorlar  " diyor.
Bize evinizi daha da önemlisi yüreğinizi açar mısınız?
Çok şey istemeyiz,size çok yük olmayız . Annemiz bize Colette annemize çok iyi baktı. Anne sütü aldık ,temiz bir ortamda büyüdük. Sonuçta biz sokak kedisi bir annenin çocuklarıyız,genlerimiz sağlam. İkide bir hasta olup sizi üzmeyiz,mama seçip bütçenizi sarsmayız. Hem belediyelerin veterinerleri bize ücretsiz kuduz aşısı da yapmakla yükümlüler. Diğer aşıları da veteriner kliniklerinin yarı fiyatına yapıyorlar. Bilginiz olsun!



Ben "Beyaz kuyruk" Bildiğiniz safkan Tekirim. Diğer tekir kardeşimden tek farkım kuyruğumun ucunu annem boya yaparken beyaz boyaya daldırdığım için (!) bembeyaz olması :)  Yoksa beni diğer kardeşimden ayırmak çok güç. Çok sosyalim ,Coletté 'i görünce kapıya kadar koşu yapıyoruz ,hep ben kazanıyorum. Miniciğim ama çok sağlıklıyım. 
Beni evinize en önemlisi yüreğinize almak ister misiniz?



KADİFE YUVALANDI :)

Ben " Kadife " Adımı annemin bir arkadaşı koydu. Fotoğraflar güzelliğimi yansıtmıyor. 
Annemden doğduğumda diğer kardeşlerimden çok daha küçüktüm. Coletté ben öleceğim diye çok korktu ama ben bir savaşçıyım. Hayata öyle bir asıldım ki şimdi kardeşlerimden çok daha iriyim. Kocaman bir kafam var. Erkeğim ben be heyyytttt!!!!
Tüylerim yumuşacık kadife gibi. Kardeşlerim Keşkül'e kıh ! yapıyorlar ama ben Keşkül'ü seviyorum . En çok da Coletté anneyi seviyorum.
Beni evinize ,yüreğinize almak ister misiniz?

Yavrular 3 tane ,ikisi tekir biri gece kadar kara.
Almak isteyenlerle görüşüp öyle karar vereceğim."Ne olursa olsun bir yuvaları olsun " demiyorum ,"iyi birer yuvaları olsun! "
Ha bir de öğrenci kardeşlere vermeyeceğim. Darılmasınlar ama okul bitiyor kedi gidiyor! " Ben bırakmam !" demeyin lütfen binlerce örneğini gördüm.

İlgilenenler bana mail atsınlar lütfen. Mail adresim www.evimiseviyorum.colette@gmail.com 
Kalın sağlıcakla!

6 Kasım 2012 Salı

TEŞEKKÜR !


Sevgili blog dostlarım,
Bu aralar Dükkan Patiyle yatıp Dükkan Patiyle kalkıyorum biliyorsunuz.
Sosyal sorumluluk bilincim dahilinde, sokak hayvanlarının çektiği eziyetler yaklaşan kış nedeniyle katlanarak artacağı için "neler yapabilirim" düşüncesiyle çıktığım yolda çok şükür ki beni yalnız bırakmadınız. Dükkan Pati'ye  katkıda bulundunuz. Sizlere destekleriniz için ne kadar teşekkür etsem azdır.

Sosyal medyada blogların yeri ve önemi artık yadsınamaz bir gerçeklik haline geldi. Pek çok kurum ve kuruluş blogları izleyip  facebook ,twitter kullanmını teşvik ediyor. 

Tüm bu açıklamalarım sizlerle çok sevindiğim bir olayı paylaşmak içindi. Avrupa'da yerleşik ve dünyanın en büyük Medya Network 'unun iş ortağı olarak faaliyetlerini yurdumuzda sürdürmekte olan "SOLUTİONS EUROPA MEDİA " şirketi "Evimi Seviyorum" "Kızlarım "ve "Dükkan Pati" bloglarımı izlemeye almış ve yine sosyal sorumluluk projelerine katkıda bulunmak amacıyla Avrupadaki şubelerinde sergilemek üzere sayın Filiz Türkocağı'nın Dükkan Pati'ye bağışladığı "Noel Baba " tablosunu satın almıştır.
Şirketin sayın iş ortakları benimle görüşerek "sosyal sorumluluk projeme katkılarının süreceğini  de " belirtmişlerdir.
Benim ise burada sizlerin de tanıklığıyla kendilerine teşekkür etmekten daha fazlası ne yazık ki elimden gelmiyor.
Bu duyarlı ve içten davranışlarının örnek teşkil etmesi umuduyla ,paylaşmanın insanı eksiltmeyeceği aksine yücelteceği anlayışına sahip olmasını beklediğimiz kurum ve kuruluşların da sosyal sorumluluk projelerine katkıda bulunmalarını diliyorum.

  
Teşekkürler SEM !

23 Ekim 2012 Salı

İYİ BAYRAMLAR

Biliyorum biraz erken oldu ama yarın  işten güçten başımı kaşıyamayacak kadar yoğun olacağım .
Bayram öncesi hazırlık,bayramda sayıları pek az olsa da akraba,eş dost ziyaretleri,Balıkesir seyahati derken buralara uğramak zor olacak.
Biliyorum sizler de çok yoğun olacaksınız,hatta geniş aileleri olan şanslılar bayramda daha da tatlı bir yorgunluk yaşayacaklar.  Eeee bayram demek küçüklerin yorulması,büyüklerin hatırlarının sorulması demek :)

Bayram kutlaması yalnızca insanoğlu için olmamalı deyip bir önceki yazımda Hayvan Bakımevindeki canlar için de mama yardımı çağrısı yapmıştım anımsarsanız.Bu çağrıma kulak veren güzel yürekli insanlara -izinlerini alarak- teşekkür etmek istiyorum.
"Biz bayramda tıka basa doyarken onlar aç kalmasın "diyerek sevgili Gooogoook Handan ve Sevgili Hobilemece Elif  ve yine bloğu olmayan bir dostum daha Sehayder'e yardımda bulundular. Kendilerine burada çok çok teşekkür etmek istiyorum. Allah kendilerinden razı olsun, inanıyorum ki yardımları kendilerine  misli misli dönecektir. 

Sözlerimi daha fazla uzatmadan tüm blog doslarımın bayramını kutluyorum !  "Yüreğinizden merhamet,evinizden bereket eksik olmasın " !

 
Bu tekirlerin güzeli ,pek masum pek şirin,bir tekirden beklenmeyecek kadar da uslu ,Maşallah  !


 Fotoğraf güzelliğini yansıtmıyor ,upuzun tüylü ve pek sakin maşallah!



Daha doğduğu gün sepetinden çıkmaya çalışan tekir kucağımda da rahat durmadı,beni keşfetmeye çalışıyor :)


Bakar mısınız burnunu kapşonuma sokmuş beni kokluyor,şirin yaramaz !


Bu gün itibariyle 18 günlük olan - hiçbirinin huyu birbirine benzemeyen -bayram şekerlerim de sizlere armağanım olsun ! 
Maşallah deyin dostlar !

20 Ekim 2012 Cumartesi

Barınaklara yardım!

İZMİR-SEFERİHİSAR KÖPEK BAKIMEVİNE YEMEK TEMİNİ AZ DA OLSA YATILI BÖLGE OKULUNDAN YAPILMAKTADIR. BAYRAM NEDENİYLE OKULLAR TATİL OLDU ve YEMEK SIKINTIMIZ BAŞLADI. 
LÜTFEN KURU MAMA BAĞIŞLARINIZI ESİRGEMEYİNİZ.
SEHAYDER - 0532 4319780


Sevgili dostlar siz de çevrenizdeki bakımevlerine "bir benim göndermemle ne olacak ki " demeyin  lütfen 1 paket kuru mama olsun gönderebilirseniz bayramda herkes tokken onlar aç kalmamış olurlar!


Yasalar gereği bakımevimizin İban numarasını yayınlayamıyorum ama bana mail yoluyla ulaşabilirseniz seve seve veririm. Evinizden çıkmadan hatta yerinizden kalkmadan az da olsa bir bağış yapabilirseniz çok seviniriz. Bağış makbuzunuzu da dilerseniz belirteceğiniz adrese yollayabilirim. Ya da burada fotokopisini yayınlarım.

Duyarlılığınız için teşekkür ederim!




8 Ekim 2012 Pazartesi

VE... KÖMÜR ANNE OLDU !




Maşallah deyin kızıma!


Kömür 6 ekim cumartesi günü anne oldu.
Miniminnacık bir anne o...
Bizim bahçeye dahil olma çalışmaları başarıyla sonuçlandı.


Cumartesi günü sabah tayınını almaya gelenler içinde yoktu. Merak ettik onu. Evde tadilat var ya rahatsız oldu da başka bir yerde doğum yaptı zannettik. Yanılmışız burnumuzun dibindeymiş meğer. Kapısı kapalı olan bahçedeki depoya pencereden sızmış,orada 3 tane yavru dünyaya getirmiş. Anca akşam haberimiz oldu o da tesadüfen. Gıkı çıkmadı kızımın !


Hemen ona güzel bir yatak yaptık. Doğumhane haline gelmiş depoyu temizledik. Yaş mamasını taze suyunu koyduk,dinlensin diye bıraktık orada çocuklarıyla...
İki gündür ara ara bahçeye çıkarıyorum o bahçedeyken ben yavrularına bakıyorum,neyse ki bana güveni tam.


Yavrularımız bunlar ,maşallah kocamanlar. Hatta tekirlerden biri fotoğrafta pek belli değil ama daha irice olanı,bu gün sepetten indi yürümeye çabaladı ama anne Kömür çok fena kızdı,yakaladığı gibi attı sepete. Eşime dedim ki " bu kesin oğlan ,çekeceğimiz var :))) "
Bir de Tagaddi "orada neler oluyor ?" diye merak edip çıkıp gelmez mi? Bir kovaladı ki kendinden 2 misli iri Tagaddi'yi görmeliydiniz. Eee o bir  anne,kıskandı yavrularını ;olacak o kadar...
Haydi bakalım bayram şekerlerime bakın doya doya ama maşallah demeyi ihmal etmeyin olur mu?
Kalın sağlıcakla!

3 Ekim 2012 Çarşamba

KÖMÜR




Bakmayın bu kadar iştahla mama yediğine o daha bir lokmacık. Olsun olsun 7 -8 aylık . Annesi Karaoğlan'ın kız kardeşi Sıdıka. (Bir gün Sıdıka'dan da söz ederim size ) Sıdıka'nın annesi bizim sitenin eskilerinden ama sitenin en eski kızı artık olgun bir hanım olan Tagaddi. 
Kim bilir belki Kömür'ün Tagaddiyle bir akrabalığı vardır.
Pek güzel sayılmaz ama nasıl insan canlısı bir kedi anlatamam. ( iç ses ; Allah'ım bunların hepsi de beni buluyor. Azıcık edepsiz olsalar o kadar içim acımayacak.) 
Neyse konumuz bu değil. Kömür bu yaz benim bahçeye gelen yamyamlardan. Biz onlara "Yamyam " diyoruz. Sabah akşam gelirler mamalarını yerler fazlaca bir şey beklemezler. Başlarını biraz okşarım,karınlarını doyururum o kadar!
Kömür kendisi daha bebek ama bebekleri olacak. Geçen perşembe gelen veterinerimizin dediğine göre "akşam sabah doğum yapacak"
Bir defada 4 yavru yaptıkları düşünülürse bizim nüfus artıyor!
Kömür'e çok iyi baktım,bizim kızların mamalarından verdim o da şimdi bahçeden çıkmıyor ,her an bebeklerimiz olabilir. Umarım bebekler çok sağlıklı olurlar. Yeterli anne sütü aldıklarına emin olunca onlara hep birlikte yuva buluruz değil mi?
Kalın sağlıcakla!

22 Eylül 2012 Cumartesi

Ah insanoğlu ah!


Ah insanoğlu ah!
Elindekinin değerini keşke kaybetmeden önce anlayabilseydin!
Sokaklarında kedi köpek kalmayan Avrupalı şimdi duvar resimlerine bakarak avunuyor.
Bizler de böyle boş ve ruhsuz sokaklarda başını sevecek tek bir patili olmadan büyütmek istemeyiz  çocuklarınızı değil mi?
Yeni Yasa bu dostlarımıza kısacık ömürlerinde sokaklarda bizimle yaşamayı çok görüyor. Toplanıp bilinmeze doğru götürülmeden engel olmalıyız. Bu ülkede hayvanseverlerin gerektiğinde her türlü hırs ve kibirden arınarak,siyasi görüşü ne olursa olsun tek yürek olabileceğini göstermeliyiz!
Kim elinden ne gelirse yapmalı!
Yasa tasarısı onaylandıktan sonra geri dönüşü yok! Bizim sesimize kulak vereceklerine inanmalı tasarıya karşı çıkmalıyız!


Unutmayın sevgi her zorluğun üstesinden gelecektir. Bu masumlara duyduğumuz sevgi bizi güçlü kılıyor. Sokaktakiler de benim kızlar kadar güzeller ama ne yazık ki o kadar şanslı değiller.
Buraya konuk olanlar zaten hayvansever ,yüreği merhametle dolu insanlar,. O halde görevimiz hayvanlara çevremizdekilerin de bizim gözlerimizle bakmalarını sağlamak!
Herkese güzel bir hafta sonu dileklerimle!

21 Eylül 2012 Cuma

Kabus gibi...

Dün gece bir kabus gördüm. Hani yeni Hayvan Hak-sızlık-ları (!) yasasına göre ne kadar evcil hayvana sahip olacağımıza yasalar karar verecek  ya,isterlerse gözümüzün yaşına bakmadan evladımızı koynumuzdan söke söke alacaklar ya,işte benim kızların bilinmezliğe götürüldüğünü gördüm. 
Lütfen duyarsız kalmayalım,onlarsız olmaz. Doğada bir denge var,hayvanlar bizimle bin yıllardır yanyana yaşamadılar mı bu gezegende? Şimdi neden durup dururken fazla göründüler birilerinin gözüne?
İtlaf çözüm müdür? Soykırım insanlık ayıbı değil midir?
Zaten sokak hayvanlarının en şanslılarının ömrü 2-3 yıl ,bırakalım onu da ait oldukları yerde yaşasınlar. İnsanların tekmelerinden,işkencelerinden,türlü türlü zulümden,açlıktan susuzluktan,soğuktan doya doya yaşayamadıkları kısacık ömürlerine göz dikmeyelim,göz dikmelerine izin vermeyelim!
30 EYLÜL PAZAR GÜNÜ SAAT 14 DE BASIN BİLDİRİSİ İÇİN TOPLANIYORUZ. 
Lütfen olanağı olanlar gitsin ya da gitmek isteyenler için  bu duyuruyu yapalım!


19 Eylül 2012 Çarşamba

Lütfen duyarsız kalmayalım!


Sessiz sedasız çıkarmaya çalıştıkları "Hayvan Hakları Yasası" 'ndan haberiniz var mı?
Artık sahipsiz hayvanlar çocuklarımızın gözü önünde bağırta bağırta toplanıp işte böylesi yerlere hapsedilip "İTLAF EDİLECEKLER!"
Ya da ıssız ormanlık alanlara atılıp açlık ve susuzluktan birbirlerini parçalamaya mahkum edilecekler.
Evinizde beslediğiniz evciliniz de güvende değil. Ne kadarına bakacağınıza sizin adınıza karar verecekler,"bu kadarı fazla ,sen en fazla 1 tane bakabilirsin" diye çocuğunuz gibi baktığınız evcilinizi alıp götürecekler! Hayvan sevmeyen komşunuzu kızdırmanız yeter,şikayet etti mi tamam!
Zavallı köpekler insanlara güvenirler ,onları yakalamak kolay,ya kediler... Onları belki de gözünüzün önünde öldürecekler!
Bu travmaya çocuğunuz nasıl dayanacak? Koyun koyuna yattığı kedisi / köpeği ondan zorla koparılınca ona ne diyeceksiniz?
Siz unutabilecek misiniz? Keşkül'ü ya da Küdük ,Tagaddi'yi ,Karaoğlan'ı ben nasıl teslim ederim? Kapımın önündeki yamyamlarımdan birini ( sadece yemek zamanı geldikleri için ve hep aç oldukları için biz onlara yamyam diyoruz) nasıl teslim ederim?
Gücümüzü ,kararlılığımızı gösterelim!
Lütfen sessiz kalmayın burayı  tıklayın ve imzalayın! 

12 Eylül 2012 Çarşamba

Eve kapağı attın mı tamamdır!




Önce yavaştan bahçeye sokulacaksın. Miyavv miyavv ! Sevimli bir suratla bacaklara sürtüneceksin. Evin hanımını görür görmez açacaksın radyoyu mırrr mırrr bir türkü tutturacaksın. O da olmadı mı bir yara alacaksın öldürücü olmayanından. Örneğin ayaktan yara almak iyidir. Öldürmez kediyi,bir de topalladın mı gözlerinin içine baka baka,hiç dayanamazlar o vakit. Eh veterinerin gelip canını yakmasına ses çıkarmayacaksın birader o kadar da olacak yani!
Bakın bana,keyfim beyde yok vallahi!

Kapıya bir İran kedisi dadandı bu aralar bizimkiler onun peşinde. Sokağa atılalı ne kadar olmuş bilinmez ama bir gözü gitmiş garibin:( Cins kediler sokakta yaşayamazlar ki . Bir yakalayabilseler tutup götürecekler veterinere ama çok korkak ,belli kalbi kırık. Kavga etmeyi bilmez bunlar ,başına neler geldi / gelecek meçhul. Çok üzüldüler ,akşam kendi aralarında konuşuyorlardı duydum. Anlatırlar nasıl olsa onun da hikayesini. Benim şimdi biraz uyumam lazım,bilirsiniz kediler uykuya pek düşkün olurlar.
Herkese güzel bir gün dilerim. zzzzzzzzzzz!!!
Kara.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Üzüm üzüme baka baka...



Bu kız yaklaşık 2 yaşındaydı bizim eve yerleştiğinde. O güne değin 1 oda 1 salon küçücük bir stüdyo dairede oğlum ve evine gelen öğrenci arkadaşlarından başka kimseyi görmeden hele ki kendi ırkıyla hiç tanışmadan yaşamıştı. Değil dolap üstüne çıkmak,koltuğa bile tırmanamıyor,sehpadan koltuğa sıçrarken "pat! " diye yere düşüyordu. Evde akrobat modunda dolanan Tagaddi'ye haset ve de imrenme dolu bakışlar atıyor tek kedilik aktivitesi olan koltuk tırmalama seanslarıyla zaman geçiriyordu.
Gel zaman git zaman özenli bakım, bolca sevgi ve oyunla gelişti serpildi,kendine güveni geldi. Hala daha bahçedeki bodur ağaçlara tırmanamıyor ama mutfak dolaplarına çıkabiliyor elhamdürillah!
Eee ne demişler "ne idim değil ,ne oldum " diyeceksin. Hımbıl ve özgüvensiz prenses şimdinin haşarı, -nispeten- çevik prensesine dönüştü. 
Ama siz söyleyin çok güzel kurulmuş tepelere değil mi?
Yüzünüzden gülümseme eksik olmasın,
Hafta sonunuz çok eğlenceli geçsin,kalın sağlıcakla!

24 Ağustos 2012 Cuma

Kedi kedi kedi...

"Dünyada hiçbir varlık kedi kadar estetik yaratılmamıştır " diye düşünenlerden misiniz ? Buyrun o halde size doya doya izleyeceğiniz güzel mi güzel kedi görselleri.
Keyfinize bakın,bir yere kaçmıyorlar :)
Dilerseniz tıklayın dinleyin














Görseller pinterest



22 Ağustos 2012 Çarşamba

Bizmkiler komşudaydı

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Gittikleri her yerden bir dolu fotoğrafla gelirler. Oralarda gördükleri arkadaşlarımın ne kadar güzel olduğundan söz ederler. 
Bu kez Midilli'ye gittiler. " Komşuya gideceğiz " dediklerinde ,komşunun bu komşu olduğunu anlamamıştık. Bize tatlı yaşlı anneanneyi emanet ettiler. Ben onunla yattım geceleri. Keşkül evi bekledi. Tagaddi de akşamları evdeydi ,anneanne merak etmesin diye. 
Annemi çok özledim ama . Tatlı kadını çok seviyorum . Keşkül'den daha çok seviyorum hatta. Gelince çok çok öptüm O'nu. Evimi de seviyorum ama annemi daha çok seviyorum. Onunla olayım da nerede olursam olayım farketmez.
"Eee anlat " dedim " anneme ,"oralarda arkadaşlarıma iyi davranıyorlar mı?" . "evet " dedi ,her yerde gördüm onları,restaurantta,caféde,otelde...Merak etme yemeğimi seve seve paylaştım onlarla ama zaten hepsi çok tombul ve bakımlıydı. İşte fotoğraflar burada."


Seni seviyorum anne ,bir daha beni yalnız bırakma olur mu?
Posted by Picasa