28 Aralık 2010 Salı

PAPATYAM DİZİSİ VE EVDE HAYVAN BESLENMESİ HAKKINDA

"STAR TV BİLİNÇSİZ YAYIN POLİTİKASINA DEVAM EDİYOR.DİZİNİN GEÇEN HAFTA YAYINLANAN 83. BÖLÜMÜNDE EVDE HAYVAN BESLENEMEYECEĞİ VE BESLENMEMESİ GEREKTİĞİ KONUSUNDA TOPLUMU YANLIŞ YÖNLENDİRİCİ BİR YAYIN YAPMIŞTIR.BU HAFTA Kİ ÖZETİNDE DE ÜZERİNDEN GEÇİLMİŞTİR.HEPİMİZİ TOPLUMU YÖNLENDİREN BU YAYIN KURULUŞLARINA KARŞI DUYARLI OLMAYA DAVET EDİYORUM.TEK YAPMANIZ GEREKEN AŞAĞIDA Kİ MAİLİ KOPYALAYIP YİNE AŞAĞIDA Kİ ADRESE YOLLAMAK.SOKAKLARDA YENİ CANLAR EZİYET ÇEKMESİN.."

mail adresi :bizeyazin@startv.com.tr

Severek izlediğimiz Papatyam adlı dizinin geçen hafta ki bölümünde (83)  ve bu hafta ki özetinde gösterilen " evde hayvan beslenemez" ve "zaten yasak" olduğu bilgileri asılsızdır.
Kat Mülkiyeti Kanununda, hayvan beslenmesini yasaklayan bir hüküm olmayıp, bu hususta aslolan yönetim planıdır.
Yönetim planında ortak mahaller için yasaklama getirilmiş ise ortak mahallerde; bağımsız bölümler için de yasaklama getirilmişse bağımsız bölümlerde de hayvan beslenemez.
Yönetim planındaki yasaklama, hayvanın türüne, cinsine, büyüklüğüne, rahatsızlık verip vermediğine, beslendiği yerin ortak mekan veya bağımsız bölüm olmasına bakılmaksızın uygulanır.
Yönetim planında bu hususta herhangi bir yasaklama yoksa, ister ortak mahalde ve isterse bağımsız bölümde olsun, kriter diğer kat malıklerine ve/veya kullanıcılarına rahatsızlık verip vermemesidir.
Rahatsızlık somut bir kritere ve/veya kaç kişinin rahatsız olduğuna bağlı olmayıp, uyuşmazlık halinde mahkeme tarafından tespit edilir.

Kaldı ki yaptığınız bilinçsiz yayın neticesinde evlerinde "canlı" besleyen binlerce kişiyi töhmet altında bırakmış oluyorsunuz.
Lütfen bu konuyla ilgili yapılan yanlışınızı düzeltiecek bir yayın yapın.
Sokak hayvanları  açlık , hava şartları ve cehaletle savaşırken bu konuda daha özenli olmanızı rica ederim."

AD SOYAD


Bu yazı Lokum tadında bir hayat bloğunun yazarına aittir ,lütfen sizler de bloğunuzda paylaşıp destek veriniz.

27 Aralık 2010 Pazartesi

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN!


2011 YILI TÜM PATİLİ DOSTLARA VE ONLARIN DOSTLARINA SAĞLIKLI ,SEVGİ DOLU BOL MAMALI GÜNLER GETİRSİN !


21 Aralık 2010 Salı

İNSANLARA DERS OLSUN



Ortak bir dilde  anlaşamayan,aynı ülkede yaşayıp çalışan,eğitim gören ama hiçbir şeyi paylaşamayan insanlara ders olsun.Yoksa sözümüz barış içinde yaşayıp gidenlere değildir.Biz siyasetten anlamayız,insanları ''öteki beriki ''diye ayırmayız,yiyebileceğimizden fazlası için kavga etmeyiz,aynı havayı suyu kardeşçe paylaşırız.Lütfen artık kavga eden hiçbir konuda uzlaşamayan insanlar gördüğünüzde  ''kedi köpek gibiler''demeyin.
Yaladık sizi...

COLETTE KİMDİR?


O bizim 13 yıl 11 ay birlikte yaşadığımız ilk göz ağrımız ,huysuz ama ölümüne sadık,bir Kangal kadar yürekli kızımızdı.Oğlum onunla büyüdü,hayatımıza bir şekilde dahil olan herkesin onunla mutlaka anısı vardır.Bir arkadaşımın söylediği gibi''ben Nilgün'ü Coletsiz düşünemiyorum''neredeyse her anım onunla geçerdi.Hayatınızda -eğer dostluğunu kazanabilirseniz-hiç kimse sizi onun gibi karşılamaz,hiç kimse sizi onun gibi sevemezdi...Hiç yemek seçmez ,sebze meyve ne bulursa kıtır kıtır yer'' daha yok mu?''bakışlarıyla vicdan sömürüsü yapardı.Nereye gittiğini bilemediğiz onca abur cubura rağmen her zaman manken gibi incecik olmayı  nasıl başarırdı hala çözülemedi.
Huysuzdu evet 15.katta oturmamıza rağmen duyduğu köpek havlaması ve faytondaki atların nal şıkırtıları onu çıldırtır,yazlıkta kapımızın önünden kedi ,köpek hatta insan geçirmezdi.''Hayır''''çok ayıp''sözcüklerinin ne anlama geldiğini öğrenmeye ömrü yetmedi.
Onu çok sevdik ,hatta bir çok insan köpek sevmeyi onunla öğrendi.Hastalandı ve ne yapılması gerekiyorsa yapıldı.İleri yaşına rağmen operasyonu atlattı hatta o akşam 3 kalem pirzola ,bir dilim pastayı afiyetle midesine indirdi(veterinerimizi şaşkına uğratarak)Hastalık tüm vücudunu sarınca bizi terketti melek oldu...Yaşasaydı Keşkül,Küdük ve Tagaddi asla bizimle olamazdı çok kıskançtı çünkü.Onu çok özlüyorum ,çocuklarımın hepsini çok seviyorum ama onun yeri başkaydı.
Artık o güzel bir anı belleğimde ,insan sevgiyi,sabrı ,başka bir canlı için fedakarlığı bazen hayvanlardan öğreniyor,galiba ben de  ondan çok şey öğrendim...
Sevgiler,zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler...

18 Aralık 2010 Cumartesi

KIZIMA SALDIRDILAR:(




Bu blogda çoğu zaman eğlenceli postlar yazdım,kızların ağzından ama bu kez durum farklı...Dün sabah her zamanki park yürüyüşümüz için giyindik,dışkı poşetimizi cebimize,kuzucuklara mama poşetini de diğer cebimize koyduk yola çıktık.Parkta oynadık ama hiç arkadaş yoktu ortalıkta. Çok uzatmadık, geri dönerken 7-8 aylık olduğunu tahmin ettiğim aşısız ( küpesiz )bir soke uzaktan bize havladı ,''küçücük bu bize zararı dokunmaz ''diye umursamadım.Meğer bacaksız diğer çete elemanlarını çağırıyormuş,ne olduğunu anlamadan 3 köpek Keşkülüm'e resmen daldılar ,nasıl bağırıyorum ve bir yandan da kızımı aralarından çekmeye çalışıyorum anlatamam.Parkın(park sitemizin içinde)temizlik elemanları yardıma koştular sokeleri dağıttılar.Kızım hiçbir şekilde karşılık veremedi topak oldu ve korkunç bir sesle ağladı,o kadar...Elim ayağım titreyerek eve geldim,yavrumu kontrol ettim bir tomar tüy koparmışlar başka bir şey yok,rahatladım.Yıkadım kuruttum taradım yavrumu ama sinirlerim o kadar bozuldu ki anlatamam.
Bu sabah diğer elime kocaman bir şemsiye alarak çıktım ,aynı şekilde havlayarak yaklaşmaya çalıştılar ama şemsiyeyi savurarak öyle bir HAYIR!dedim ki kendi sesimi tanıyamadım.Yanımda sağolsun bir arkadaşım da vardı .Bu  kızı biz köpeklerden koruyoruz anlayacağınız o bizi değil...
Şimdi site yönetimine şikayet etsem belediyeyi arayacaklar doğru barınağa-gönlüm el vermez-Korkudan dolaşmanın tadı kalmadı her an etrafı kolluyorum,bana Keşkül'e yazık.Ne yapacağımı bilmiyorum.Çok kötü bir gündü çoook.

16 Aralık 2010 Perşembe

ANANEM KAZAK ÖRMÜŞ


Havalar soğudu diye ananem bana kazak örmüş,sıcacık.Ellerin dert görmesin anane seni çook seviyorum.(Küdük'ü çok sevme kıskanıyorum)
Nilgün daha çok fotoğraf çekecekti ama makinesinin şarjını yazlıkta unutmuş. . Çok dalgın  bu aralar yine,abimi özledi herhalde :(((

15 Aralık 2010 Çarşamba

KIŞ KEYFİ






Kışın ne yapılr?Cevap veriyorum;miskin miskin yatılır.Kış odasında Nilgün örgü örer ben de yanında yatarım.Nilgün bu battaniyeyi ne güzel örmüşsün sıcacık,hem de Nilgün Nilgün kokuyor ,sarılayım şöyle...
Ohh keyif benim,ev benim!Ben çok tembelim ...

14 Aralık 2010 Salı

HALATIM OLMADAN ASLA




Havalar soğudu  ,evin içine tıkıldık kaldık,ben eskiden nelerle vakit geçirirdim acaba?Aaa aklıma eski dostum halatım geldi.Nilgün etrafa parçak pinçik ip saçıyorum diye bu oyuncağımdan hazzetmese de ben seviyorum.
Akşam sakladığım yerden buldum çıkardım sevgili dostumu ,aldım dişlerimin arasına koltuğa kuruldum şöyle çalımla...
Biraz oynadım sıkıldım.
Öfff!sabah olsun parkaya gidelim.

BİZ GİDERİZ PARKAYA LAY LAY LOM !

Her yeri koklamam lazım.
Orada bir kedi var Nilgün ,haydi mama verelim.
Nilgün ''otur''dedi,oturdum.



Nilgün'le biz parkta çok eğleniriz.Ben her yeri koklarım,çimenlere basarım ayaklarım çamur olur ama olsun ben parkayı çok severim.(Keşkül'ün dilinde  parkaya park demektir)Nilgün'ün sözünden hiç çıkmam''haydi dönüyoruz''deyince dönerim ,kedilere burun burun yaparım,yaramaz köpeklerle oynamam,çocuklara bayılırım.Bazı anneler  çocuklarını köpeklerden  kaçırır ,ben bunu hiç anlamam biz çocuklara bir şey yapmayız  ki :(

8 Aralık 2010 Çarşamba

SABAH KAHVALTISI



   Küdük (beyaz Ankara kedisi)oğlumun kedisiydi ve birlikte Ankara'da yaşıyorlardı;oğlum eğitimini yurt dışında sürdürmeye karar verince bu kız da tüm çeyiziyle bizim eve geldi.Evde bir kedi bir köpek daha vardı , doğrusu ikisi gül gibi geçinip gidiyorlar ve üçüncüyü aralarına kabul edecek gibi de görünmüyorlardı.Benim asıl korkum Küdük'ün kocaman bir köpek olan Keşkül'den korkarak sorun çıkaracağı yönündeydi ama tam tersi oldu.İlk gün ikisi koklaştılar Küdük şöyle bir kabardı ama kedilere alışkın olan yumuşak huylu köpeğim hiç oralı olmadı bile...Sonra ikisi bir hafta geçmeden arkadaş oldular.Yarı zamanlı soke olan Tagaddi Küdük'ten hiç hoşlanmadı tısss!kıh!pıh! derken baktı pabuç pahalı ,o da bu yeni duruma alıştı gitti.
   Küdük bize geldiğinde çok narin ve oldukça çelimsiz bir kediydi hatta ben 'neden bu kadar minik kalmış'diye onu veterinerimize kontrol ettirmiştim.Zamanla serpildi -zaten güzeldi-çok güzelleşti ama Tagaddi'nin 'kıhlarını pıhlarını 'hiç unutmadı.Yaklaşık 2 yıldır birlikteler hala arkadaş olmayı başaramadılar.Bu sabah kahvaltılarını yaparken çektiğim fotoğrafları da  bunun kanıtı.
Hayvanlar alemi çok neşeli,anlaşılması zor yaratıklar da değiller,yeter ki onlara gönül gözüyle bakalım.
       Herkese bizden sevgiler...

1 Aralık 2010 Çarşamba

KAMERA ARKASI







Sevgili Begonvilli Ev 'Objelerden Anılara Yolculuk'mimini bana gönderirken ekip olarak çalıştığımızı bilmiyordu tabii:D tık tık
Emeği geçen herkese; Sevgili Keşkül ve Küdük'e bana vermiş oldukları büyük destekten dolayı teşekkürü borç bilirim :)))
Özellikle minicik bir Labrador (!)olan Keşkül'e mangalı fotoğraflama çalışmalarım esnasında her türlü sabotajları için,2.kattan yarı belime kadar sarkarak fotoğrafladığım Bindallı'yı yıllardır orada olduğu halde ilk kez görüyormuşcasına merakla koklayıp ayaklarımın arasında dolaştığı için sevgili Küdük'e,sabahleyin erkenden  çıktığı eve akşama doğru  dönerek kendisini merak etmemi sağladığı için huysuz tekir Tagaddi'ye tekrar tekrar teşekkürler...